 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1977/2921
K: 1977/7745
T: 05.07.1977
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 317203 lira 60 kuruşun faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine ilişkin olarak verilen hükmün davalı avukatı ve davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Kural olarak tazminat sorumluluğunun kaynağı sözleşme veya yasadır. Davacıların miras bırakanı tarafından aracın satın alındığı satıcı şirket, satıcı sıfatiyle akitten ve davalı şirket ise imalatçı sıfatiyle yasadan doğan bir sorumluluğa sahiptirler. Davalı ortaklığa ait fabrikanın doğrudan doğruya imal veya monte ettiği bir mamul nedeniyle fabrikasyon hatasına müsteniden o malı alan herkese karşı sorumluluğunu kabul etmek gerekir. Çünkü BK.nun 41. maddesi gereğince, gerek kasten gerekçe ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer bir kimseye zarar veren şahıs o zararın tazminiyle yükümlüdür. Davalı şirket umuma arz ettiği malın imalinde ihmal ve teseyyübü sonucu mevcut hata nedeniyle haksız surette zarara uğrayanın bu zararını tazmin etmelidir. Bu haksızlık objektif bir haksızlıktır. Çünkü davacının miras bırakanı malı satın alırken hangi fabrikanın o malı imal ettiğini bilmekte ve bu bakımdan fabrikaya ve o mala karşı bir güven duymaktadır. Bu nedenlerle davalı ortaklığın tazminatla sorumlu tutulmasında yasaya aykırı bir yön yoktur.
Ayrıca mahkemece yaptırılan ve birbirini tamamlıyan bilirkişi raporları da bu konuda yeterli ve yetenekli kişiler tarafından düzenlenmiştir. Bu bakımdan davalı şirketin özel olarak sağladığı rapor ile mahkemenin yaptırdığı bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen raporlar arasında bir çelişkiden söz edilemez. O halde davalının temyiz itirazları yersizdir ve red edilmelidir.
2 - Davacının temyizine gelince, davacılar olay tarihinden itibaren faiz istemiş olmalarına rağmen mahkemece dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması Usulün değişik 438. maddesinin 6. fıkrası gereğidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasındaki faizin başlangıcına ilişkin (16.4.1970) gününün silinerek yerine haksız eylemin işlendiği (29.10.1969) gününün yazılmasına, davalının temyiz itirazlarının birinci bentte gösterilen nedenle reddine ve kararın bu düzeltilmiş biçiminin ONANMASINA, davacının öteki temyiz itirazlarının reddine ve davacılar yararına takdir edilen 1400 lira duruşma avukatlık parasıyla onama harcından 948.612 kuruşunun davalılara ve 1500 kuruşununda davacılara yükletilmesine 5.7.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.