 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1977/7621
K: 1977/7844
T: 10.11.1977
DAVA : (F.E.), (M.P.) ile (S.Ç.) arasındaki tenkis iptal davasının yapılan mahkakemesi sonunda verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Dava, ehliyetsizlik sebebine de dayandığı halde mahkemece bu konuda bir inceleme yapılmamış olması doğru değilsede, hükmü davacı temyiz etmediğinden bu yön bozma sebebi sayılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2 - Hile (aldatma), bir kimsenin iradesinin gerçek dışında açığa vurulması için ona karşı girişilen eylem ve davranışlardır. Yani o kişinin gerçeği bilmesi halinde iradesini açıklamaktan kaçınacağı kesin olan hallerde hileden söz edilebilir. Söz gelimi, bir kişi kira konusunda beyanda bulunduğu halde sözleşmeye bu yönün satış şeklinde geçmiş olması gibi, olayda az önce açıklanan kuralın kapsamına giren bir aldatmanın (hilenin varlığı kabule yeterli ve elverişli durum ve deliller yoktur. Şöyleki: Miras bırakan başlangıçta, ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmayı arzulamış, fakat bundan vazgeçerek resmi vasiyet düzenlettirmiştir. Görülüyorki ölüme bağlı tasarrufta bulunan kişi, kendi iradesi ile vasiyet düzenlettirmiştir. Eğer o kimse notere, ölünceye kadar bakma sözleşmesi şeklinde bir irade beyanında bulunduğu halde, iradesi vasiyet biçiminde tesbit edilmiş olsa idi, bu takdirde aldatıldığının kabulü gerekirdi. oysa miras bırakan ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapmaktan kendi isteğiyle vaz geçmiş, resmi vasiyetname düzenleme yolunu seçmiştir. O halde aldatmadan söz edilemez. Buna rağmen değerlendirmede yalışa düşülerek vasiyetnamenin iptal edilmiş olması isabetsizdir.
3 - 1512 sayılı Noterlik Kanununun 83. maddesi gereğine göre Noter, zorunluluk hallerinde, sebebini açıklayarak, noterlik dairesinin dışında vasiyetname düzenleyebilir. Ne varki, sebebin belirtilmemiş olması vasiyetnameyi geçersiz kılmayacağı gibi, vasiyetname noterlik dairesinde düzenlenmiş iken, yanlışlıkla başka yerde düzenlendiğinin yazılması veya vasiyet edenin bulunduğu yerde düzenlenen vasiyetnamenin, noterlikten düzenlendiğine işaret edilmiş bulunması da geçersizlik sebebi değildir. Çünkü: MK. nun 480-482. maddelerinde düzenleme yeri bakımından bir geçerlik şartı öngörülmemiştir. MK. nun bu hükümleri, Noterlik Kanununa göre özel hüküm niteliğinde bulunduğundan, MK. da yazılı şekil eksikliği dışındaki bir sebeple vasiyetname geçersiz sayılamaz. Onun için tanıkların düzenleme yeri konusunda beyanlarının doğruluğu ve yanlışlığı üzerinde durulmaya gerek bile yoktur. O halde vasiyetnamenin şekli bakımından iptal edilmiş olması yanlıştır.
Yukarıda yazılı gerekçeler karşısında davanın reddi gerekirken iptal kararı verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA 10.11.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.