 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1977/4309
K: 1977/4574
T: 02.06.1977
DAVA : (R.Ö.) ile (F.H.) arasındaki reddi miras kararının kaldırılması davasını yapılan muhakemesi sonuda verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Medeni Kanunun 551. maddesinde, mirasçılardan biri veya birkaçının mirası reddetmesi halinde mirasın kime ait olduğu açıklanmıştır.
Türk Medeni Kanununun 552. maddesinin karşılığı olan isviçre Medeni Kanununun 573. maddesinde, en yakın mirasçıların tümünün mirası red etmeleri halinde terekenin tasfiye edileceği ve artanın da yine red eden mirasçılara geçeceği öngörülmüştür. 20.9.1950 günlü 4/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı karşısında Medeni Kanunun 552. maddesinin kaynak kanun gibi uygulanması gerekir. İlmi ve Kazi İçtihatlar da bu doğrultudadır. O halde bütün mirasçıların red etmesi halinde miras tasfiye edilir.
Medeni Kanunun 454. maddesinde de, bütün mirasçıların mirası reddetmeleri ve bu arada alt (madun) derece yararına reddin şekil ve sonuçları ifade olunmuştur.
Ölenin tek mirasçısı, oğlu (A.H.) mirası reddetmiştir. O halde az önce açıklandığı gibi olayda Medeni Kanunun 551. maddesi değil, 552 - 553. maddelerini uygulanması gerekir. hal böyle olunca miras, ölenin kardeşlerine geçmez. tereke tasfiye olunur (MK. 52).
Olayda Medeni Kanunun 554. maddesi şartlarının gerçekleştiği gibi iddia ve ispat olunmamıştır. Esasen davalı, mirası reddetmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler karşısında davalıya husumet düşmez. Bu bakımdan davanın reddi gerekirken, yazılı şeklide karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
2 - Davalının bir an için mirasçı olduğu kabul olunsa bile, o da, mirası red ettiği için, redde rağmen terekeye ait işleri yapması, üçüncü kişilerin terekeye el koymasının hükümlerine tabidir. Bu yönün düşünülmemiş olması kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 2.6.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.