Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1977/8615
K: 1977/10474
T: 18.10.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davada; davacı Hazine hasım gösterilmeden mesaha tesziyidi ile hazine arazisi tapu içine alındığından 7.4.1964 gün ve 3, 4, 5, 6, 7 nolu kayıtların iptalini istemiştir.
Davalılar tapu kayıtları içinde hazine arazisi bulunmadığını söylemişlerdir.
Davalıların yerlerinde hazine arazisi bulunmadığından davanın reddine dair verilen karar (davalı tarafından miktarını tezyit ettiği tapuların tesisinden itibaren gördüğü tedavüllere ait kayıt örneklerinin getirtilmesi tesis tarihindeki sınırların tecavüz edilmiş olup olmadığı ve sabit olup olmadığı ve tapuda yazılı sınırların kayıt muhtevadını tamamen çevirip çevirmediği hususlarının etraflı şekilde incelenmesi gerekli olduğundan düşünülmemesi kabule göre Hırbedallan mevkiindeki tarlanın bu kerre yapılan ölçü sonunda yüzölçüsünün 173700 m2 olduğu tesbit edildiği halde bu tarla hakkındaki davanın reddedilmesi yolsuz) olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak davalılara ait 5 parça yerin sabit sınırlar içinde kaldığı, bu yerlerde hazineye ait arazi bulunmadığından davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay'ca incelenmes davacı Hazine temsilci tarafından istenilmekle; müddetinde ita ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz arzuhalinin kabulüne karar verildikten sonra dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Taşınmaz mal mülkiyetiyle ilgili uluşmazlıklarda mülkiyet hakkını kanıtlayan belgelere ne suretle muhteva tayin edileceği Medeni Kanunun 645 ve özellikle 766 Sayılı Tapulama Kanununun 42. maddelerinde açıklanmıştır. Bu maddelere göre:
A - Değişmez ve genişletilmeye elverişli olmadığı takdirde mülkiyet belgelerine muhteva tayin edilirken "sınırlar" esas tutulur. Bu nitelikte sınırları olan bir taşınmazın yüzölçümünü gösteren "rakkam" geçerlidir. Örneğin sicilde yüzölçümü (5 dönüm) olarak gösterildiği halde sınırlar (20 bin) metre karelik bir alanı çevirdiği takdirde taşınmazın yüzölçümü 5 dönüm değil, 20 bin m2 dir.
B - Mülkiyet belgeleri fenni yeteneği olan bir kişi tarafından düzenlenen mikyaslı ve muntazam bir "harita"ya dayandığı takdirde, sicilde yazılı miktara değil, harita muhtevasına dahil bulunan geometrik şeklin yüzölçüsünü gösteren rakkama itibar edilir.
C - Sınırlar değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikle ise, muhteva tesbitinde "Belgede yazılı miktar" gözönünde tutulur.
Konu ile ilgili ilkeler yukarıda belirtilmiştir. Ayrıcalık sayılan hallerin bulunduğu da unutulmamalıdır. Bu açıklamalardan sonra uyuşmazlığın daha kolay değerlendirilmesi olanağı vardır.
Davada, davacı Hazine, davalı tarafın 5520 sayılı Kanuna dayanarak açtığı dava sonunda aldığı ilamla beş parça taşınmazın yüzölçülerini artırdığını ve tapuda yazılı sınırların genişletilmeye elverişli olduğunu ileri sürerek sicilde yapılan değişikliğin geçersiz sayılmasını ve eski durumun geri çevrilmesini istemiştir.
1 - 1323 tarih, 134 sayılı tapu muhtevasını teşkil eden taşınmazın kuzey ve batısındaki "sırt",
2 - 1323 tarih, 133 sayılı tapunun kapsamına giren taşınmazın doğu ve batısında bulunan "sırt",
3 - 1323 tarih ve 132 sayılı tapunun kapsamını oluşturan taşınmazın doğu-kuzey-batı yönlerindeki "sırt",
4 - 1323 tarih ve 131 sayılı tapunun muhtevasına dahil bulunan taşınmazın güneyindeki "sırt"
sınırlarının genişletilmeye elverişli olmalarından ötürü bu tapulara miktarlarına eşit düşecek şekilde muhteva tayin edilmesi gerekli olduğu halde hazinenin hasım olmadığı bir dava sonunda alınan ilama dayanılarak taşınmazların yüzölçülerinin akıl almaz miktarlara yükseltilmesi yolsuzdur. Bu taşınmazlar hakkındaki dava kabul edilerek sicilde ilama dayanılarak yapılan değişikliğin iptal edilmesi ve eski halin geri çevrilmesi zorunlu olduğu düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi yersizdir.
1323 tarih ve 128 sayılı tapunun tesis tarihindeki sınırlar hakkında daha yaşlı kimseler arasında seçilecek bilirkişilerden gerekçeli bilgi almak imkanı varken, Batı'daki kozluk- beşiri yolunun daha doğusunda "Tarikiam" niteliği taşıyan başka yolların mevcut olup olmadığı saptanmadan, özellikle krokide gösterilen sahanın tümünün "tarla" niteliği taşıyıp taşımadığı incelenmeden ve sahanın çoğunu "gayri mezru" boş arazi olması takdirinde tapunun miktarıyla geçerli sayılması zorunlu olduğu düşünülmeden eksik soruşturmaya dayanılarak davanın reddedilmesi doğru değildir. Hükmün yukarıda yazılı nedenlerle H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.10.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini