 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1977/5143
K: 1977/6384
T: 31.05.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davada: Davacı, t.sani 1317 tarihli ve 115 no'lu tapulu tarlaya vaki elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalılar, tapunun nizalı yere ait olmadığını 100 senedir zilyed bulunduklarını söylemişlerdir.
1515 sayılı kanu hükmüne göre tapunun hukuki kıymetini kaybettiği anlaşıldığından davanın reddine dair verilen kararın Yargıtya'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Taşınmaz mal mülkiyeti ile ilgili uyuşmazlıklarda, tapu iptal edilinceye kadar geçerlidir. Tapuya dayanılarak açılan bir davada, kural olarak, davalının zilyetlik savunmasının dinlenilmesi ve kısmi zilyetliğin geçerli sayılması imkanı yoktur. Bu kuralın iki istisnası vardır:
1 - 766 sayılı Tapulama Kanununun uygulama alanına giren yerlerde zilyedlik ve kısmi ziletlikle ilgili savunmaların incelenmesi gereklidir.
2 - Tapuya müsteniden açılan davalarda, davalı 1515 sayılı kanuna dayanarak ve zilyed olduğunu ileri sürerek tapunun hukuki değerini kaybettiğinden bahisle savunabilir.
Davada, taşınmazın bulunduğu Akkuş İlçesinde tapulama başlamadığı için, tapuya dayanılarak açılan bir men'i müdahale davasında genel hükümlerin uygulanması gerekli olduğu cihetle 76 sayılı yasa uyarınca zilyetliğin savunma olarak dinlenilmesi mümkün değildir. Davalı, kaynağını ve nedenini açıklamadan mücerret yüz yılık zilyetlikten söz etmiştir. 1515 sayılı kanuna dayanan savunmalarda zilyetliğin belirli bir nedeni olması gereklidir. Harici satış ve trampa, taksim... gibi geçersiz bir temlik işlemi sonunda dava konusu taşınmazın zilyetliğinin kayıt sahiplerinden davalı tarafa geçtiği, 1515 sayılı kanunda yazılı öteki koşulların gerçekleştiği isbat edilmeden tapunun hukuki değerini kaybettiği kabul edilemez.
Olayda genel hükümlerin uygulanması lazım olduğu cihetle zilyetlik savunmasının dinlenmesi imkanı bulunmadığına, 1515 sayılı kanunda yazılı koşulların varlığı isbat edilemediği yani geçersiz bir temlik işlemi sonunda zilyetliğin kayıt sahiplerinden davalı tarafa geçtiği isbat edilemediğine göre davanın kabulü gerekli iken yazılı şekilde reddedilmesi yolsuzdur.
Hükmün bu nedenle H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 31.5.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.