 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1977/1219
K: 1977/2214
T: 08.03.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davada; davacı, deniz kumluğu ve mer'a davalılar adına tesbit olunduğundan kayıtların iptalini eltamanın önlenmesini, varsa muhtesatın kal'ini istemiştir. davalılar, nizalı yerlerin tapulu olduğunu söylemişlerdir. Davacının davasını takip etmediğine nazaran davalı olan üçüncü şahısların tapulama neticesi iktisap ettikleri arazilerin hazine arazisi olduğu iddiası sabit olmadığından davanın kendine dair verilen kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı hazineye "gıyap kararı" çıkarılmasından ötürü ididasını isbat edemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Önce, davada isbat yükümlülüğünün taraflardan hangisine düştüğü açıkça belli edilmeden duruşmanın sırf davacı hazinenin gıyabında yürütülmesi nedenine dayanılarak dava reddedilemez.
Türkiye'de taşınmaz uyuşmazlıklarının çoğunda hazinenin gözden uzak tutulmaması gereken bir "özel durumu" vardır. Genellikle bu tür mülkiyet uyuşmazlıklarında hazine "sahibi arz" mevkiinde bulunmasından ötürü kişinin çok kez dava konusu yer üzerinde mülkiyet hakkını mevcut olduğunu isbat etmesi gereklidir.
Bir çok hallerde, hazine değil, kişi geçerli zilyetliği mevcut olduğunu veya üstün tutulması gereken bir hakka sahip olduğunu isbat etmek zorunluğundadır. davada, hazine dava konusu taşınmazın "mer'a" ve "deniz kumluğu" olduğunu ileri sürerek tapulamaca davalı kişiler adına yapılan tesbitin iptalini istediğine göre yukarıda sözü edilen ilkenin dışına çıkılmasını ve haszinenin isbatla yükümlü ve sorumlu tutulmasını gerektiren "özel" bir durum yoktur. Uyuşmazlığın çözülmesi için dava konusu taşınmazlara ait tesbitin neye dayanılarak yapıldığını araştırılıp incelemek zorunluğu vardır.
1 - Tesbit senetsizden yapılmışsa dava konusu taşınmazların zilyetlikle iktisabı mümktün mahallerden olduğu ve tesbit tarihine kadar bu yer üzerinde iktisap şartlarını dolduran zilyedlikleri mevcut olduğu yönlerinin davalı tarafından isbat edilmesi gereklidir.
2 - Tesbit tapuya dayandığı ve sınırlardan biri "deniz" olduğu takdirde 13.3.10972 günlü İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca dava konusu yerin "yalı şeridi" dışında kaldığını ve özel mülkiyet konusu olduğunu davalı taraf isbat etmek mecburiyetindedir.
Bu hususlar gözönünde tutulmadan ve davada isbat yükünü davalılara ait olduğu düşünülmeden yargılamanın gıyaba düşmesinden ötürü hazinenin açtığı davanın reddedilmesi yolsuzdur. Hükmün bu nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın iadesine, gelen temyiz eden vekili için 1400 lira duruşma vekalet ücretinin temyiz edilenden tahsiline 8.3.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.