 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1977/109
K: 1977/295
T: 17.01.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davada Davacı dilekçesinde 9 parça tapulu
taşınmazına davalının müdahale ederek zenginliği ve nüfuzuna dayanarak
sokmadığını müdahalenin men'ini istemiş,Mahkeme, kesin mehle rağmen parasının yatırılmadığından davanın reddine karar vermiştir.Karar süresinde davacılar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 163. maddesi uyarınca hakimin davada taraflara verdiği mahil ve kesin mehle ilişkin ara kararlarında kararlarında; Yapılması lazım gelen işler neler olduğunun tam bir açıklıkla belirtilmesi, sürenin yeterli ve elverişli olması, keşif masrafı ile ilgili para miktarının ayrıntılı olarak gösterilmesi, keşif gün ve saatinin ve özellikle bilirkişi göreviyle götürülecek kişilerin kimliklerinin ve ne suretle sağlanacaklarının açıklanması, gerekirse tarafların sosyal durumlarına göre mehle riayetsizliğin doğuracağı sonuç açıklanarak kendilerinin uyarılması, ayrıca bu gibi kararların tarafı köşeye taşımaması, kısaca hakimin soruşturma işlemlerinin kısa zamanda bitirip uyuşmazlığı çabucak çözüme götürme çabası içinde bulunduğu gösteren net bir davranış ve tutuma sahip olması gereklidir.
Davada hakim mehil ve kesin mehle ilişkin ara kararında 400 lira keşif masrafının yatırılmasını öngörmüş ve duruşmayı başka bir güne bırakmakla
yetinmiştir. Bu kadar kısa ara kararının yukarıda yazılı yönleri kapsamadığı,
yeterli ve doyurucu ve etkin olmadığı açıktır. Keşif için gerekli görülen harcamalar detaylı olarak gösterilmediği için bu miktar paranın ilgiliye lüzumundan fazla bir külfet tahmil edip etmediğini ve onu bu parayı bulmakla zor duruma düşürüp düşürmediğini denetlemek mümkün değildir. Taşınmazların mülkiyeti uyuşmazlık konusu olduğuna göre keşfe kroki yapmak üzere bir fenni bilirkişinin götürülmesi zorunluğu vardır. Temyiz layihasında mahallinde bu nitelik taşıyan bir kimsenin mevcut olmadığından söz edilmiştir.
Başkale'de fen memuru yeteneğine sahip bir kimse mevcut değilse, bu nitelikte bir görevlinin nereden ve nasıl sağlanacağı tesbit edilmeden keşif
masrafını yatırmadığı yine davanın reddedilmesi kolay anlaşılır bir kabul tarzı değildir. Dairenin uygulama ve anlayışına uygun düşmeyen, yetersiz bulunan bir ara kararına dayanılarak yazılı şekilde davanın reddedilmesi doğru görülmediğinden hükmün yukarıda yazılı düşüncelerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın iadesine 17.1.1977 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.