Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1977/3394
K: 1977/3271
T: 02.11.1977
DAVA : Adam öldürmeye tam teşebbüsten sanık (M)nin yapılmakta olan duruşması sonunda; Görevsizliğe dair (istanbul 2. Ağır ceza Mahkemesi)nden verilen 12.11.1976 tarihli kararın (1696 sayılı Kanunun ek 3. maddesinin 2. bendinin açık hükmü karşısında, İstanbul 4. ve 2. Ağır Ceza Mahkemeleri arasında tahaddüs eden olumsuz görev uyuşmazlığının, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 23 Kasım 1976 gün ve 8522/8334 sayılı ilamıyla, İstanbul 2. Ağır Ceza Makemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması suretiyle halledildiği; her nekadar Anayasa Mahkemesi 1966 sayılı Kanunun ek 3. maddesinin 2. fıkrası ile 49 sayılı Kanunun 2. maddesinin Adalet Bakanlığı'na yetki tanıyan hükmünü iptal etmiş isede; Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin merci tayini kararının Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce verilmiş olması karşısında, davanın naklini ve merci tayinini geretiren nedenlerin sonradan ortadan kaldırılmış olmasının, önceki merci tayini kararını geçersiz kılamıyacağı gözetilmeden, durşmaya devam olunarak nihai bir hüküm tesisi gerekeceği gözetilmeden, görevsizlik kararı ittihazında isabet görülmediğinden CMUK.nun 343. maddesi gereğince, mezkur kararın bozulmasına) Adalet Bakanlığı'nın 24 Ekim 1977 gün ve 59270 sayılı yazılı emrine atfen C. Başsavcılığı'ndan ihbar ve dava dosyası 26.10.1977 gün ve Y.E. 884 sayılı tebilğname ile dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kaldırılması üzerine sanık (M) hakkında adam öldürmekten açılmış olan davanın duruşmanın devamı, yapılan tevzide istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tevdi olunmuştur. Adı geçen mahkeme 1969 sayılı kanunla CMUK.na eklenen ek 1. maddenin 1. bendi ile ek 3. maddenin 2. bendi gereğince Adalet Bakanlığı'nca yayınlanan genelgeye göre davaya (İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nin bakması gerektiğini bildiren görevsizlik kararı vermiş; 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise yukarıda açıklanan genelgenin dayandığı kanun maddesinin Anayasadaki tabii hakim ilkesini ortadan kaldırıcı bir nitelik taşıdığını ileri sürerek bu maddeye dayanılarak aynı mahaldeki bütün Ağır Ceza Mahkemelerinin bakabileceği bir işin Anayasa'ya aykırılığı nedeni ile ortadan kaldırılmış olan Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin görevlerinin böyle bir genelge ile devamının olanak içine alındığını ileri sürerek davaya bakamayacağını karara bağlamıştır.
Bu suretle iki mahkeme arasında oluşan görev uyuşmazlığı Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce çözümlenerek 1696 sayılı Kanunla CMUK.na eklenen 1 ve 3. ek maddelere göre davaya İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bakacağı gerekçesiyle uyuşmazlığı çözümlemiştir. Bu karar üzerine dosya tekrar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilince adı geçen mahkeme 1696 sayılı Kanunla CMUK.na eklenen ve adalet Bakanlığı'na davayı görecek mahkemeye saptama yetkisi veren ek 3. madde ile bunun dayanağını oluşturan 469 sayılı Yasanın 2. maddesinin anayasa'ya aykırı olduğu hakkında 1976/386 nolu dosya ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğundan bahisle bu ön meselenin bu dava bakımından da geçerli olduğu varsayımdan hareketle Anayasa Mahkemesi Kararının beklenmesini kararlaştırdıktan sonra 11.6.1977 günü Resmi Gazete'de adı geçen Anayasa'ya aykırılık iddiasının Anayasa Mahkemesi'nce kabul edildiğine ait kararın neşredilmesi üzerine de 16.6.1977 ünlü oturumda ön meselenin çözümlenmiş olduğu görülerek CMUK.nun Adalet Bakanlığı'na davanın 2 nolu mahkemeye gönderme yetkisi veren ek 3/2 maddesi ile 469 sayılı Yasanın 2. maddesinin iptal edilmiş olması nedeniyle bu dosyanın 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine dayanak teşkil eden maddelerin ortadan kalkmış olduğundan bahisle davanın ilk tevzi edildiği tabii mahkeme olan 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülmesi gerekeceğini ileri sürerek dosyadan elini çektiği görülmüştür.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerek Adalet Bakanlığı'nın dosyayı kendi dairesine gönderirken dayanak aldığı, gerekse Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin uyuşmazlığı çözerken dayanak aldığı kanun maddelerinin Anayasaya aykırılığını ileri sürerek bu aykırılık savını ön mesele yapmış olmasına ön meselenin çözümlenmesi ile de dosyanın 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesinin yasal dayanağı olan kanun maddelerinin iptal edilmiş olmasına göre 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyadan elini çekmesi yaptığı ön meselenin düşüncesi doğrultusunda çözümlenmesinin doğal ve doğru sonucudur.
Bu bakımdan yazılı emre dayanan tebliğnamedeki bozma düşünesinin reddi gerekmektedir.
SONUÇ : Yazılı emre dayanan tebliğnamenin reddiyle dosyanın doğal mahkemesi olan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tevdii için C. Başsavcılığı'na gönderilmesine 2.11.1977 gününde oyçokluğu ile kara verildi.
KARŞI OY YAZISI
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce İstanbul 4. ve 2. Ağır Ceza Mahkemeleri arasında oluşan görev uyuşmazlığını müşterek Yüksek Vazifeli Mahkeme olan Yargıtay 3. Ceza Dairesi çözmüş ve kararında İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevli olduğunun belirtilerek dosyayı bu mahkemeye tevdi etmiş ve esasen İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi de yer itibariyle bu davaya bakabilecek bir mahkeme olmuş bulunmasına göre davanın görevi taayyün eden 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bakılıp yürütülmesi gerektiği cihetle yazılı emre dayanan tebliğname yerindedir. Kabulü gerekir. Bu nedenle çoğunluk görüşüne karşıyım.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini