 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1977/898
K: 1977/1014
T: 02.05.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Sivrihisar Asliye Hukuk Hakimliği)nce
görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 27.12.1976 tarih ve 179-582 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen anlaşma uyarınca çayırı sökmek iki kez sürmek, bir kez dıskara ve vanvay çekme karşılığı olarak 22.330 liranın ödetilmesi dileğine ilişkindir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden doğduğu çok belirgindir.
Yerel Mahkemece davanın nedensiz mal edinmeğe dayandığını kabul edilip bir yıllık zaman aşımının gerçekleştiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
1 - Zamanaşımı, def'i olarak ileri sürülmesi gereken bir savunma aracıdır ve yasaca ön görülen 10 günlük cevap süresi içinde bildirilmek gerekir. Tersi durumda ise böyle bir savunma üzerinde durulamaz. Çünkü 10 günlük süre yasa tarafından belirlenmiş ve bu nedenle de kesin nitelikte olup usulün 163. maddesi uyarınca kesin süre içinde zaman aşımının ileri sürülmemesi, hakkın düşmesi sonucunu doğurur. Her ne kadar davalı vekili yargılama sırasında zaman aşımı def'inde bulunmuş ise de davacı vekili buna karşı koymuştur. Öyle ise 10 günlük süre içinde bildirilmeyen zaman açımı def'i göz önünde tutulamaz.
2 - Öte yandan, yukarıda da belirtildiği üzere davacı eser parasını istemiş, uyuşmazlık eser sözleşmesinden doğmuş bulunduğundan B.K.nun 126 ncı madde uyarınca olayda 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Buna göre de, dava, 5 yıl dolmadan açıldığı için zamanaşımının gerçekleştiği kabul edilemez.
Yerel Mahkemenin tüm bu yönleri gözden kaçırması usul ve yasaya aykırıdır. Burada yapılacak iş davanın esasına girilerek soruşturma ve toplanacak delillerle ortaya çıkacak uygun sonuç çevresinde bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen duruma göre temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2.5.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.