 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1977/511
K: 1977/821
T: 06.04.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Ankara Asliye 6. Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 11.11.1976 tarih ve 278/662 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili 15.4.1975 günlü dava dilekçesinde; taraflar arasında yapılan ve noterce tasdikli 1 ekim 1971 tarihli inşaat sözleşmesi gereğince, müvekkili olan davacı Musa'nın davalılara ait Ayrancı mevkiinde kaim 2690 ada 20 parselinde kayıtlı orsa üzerine 10 daireli bir apartman yapacağını, ancak daire karşılığı yapılacak bu apartmanın 7 dairesinin davacılar 3 dairesinin de arsa sahibi davalılara ait olacağını ve inşaatın da 1.1.1973 tarihinde sona ereceğini, binanın sözleşme ve tasdikli projeye uygun olarak tamamlanmış olduğunu ve dairelerin yapı kullanma iznini de alınmış bulunduğunu, buna rağmen davalıların geri kalan dairelerden 6/60 arsa payı karşılığını oluşturan (4) numaralı dairesini davacı yükleniciye vermediklerini beyanla inşaat sözleşmesine konu olan ve kendilerine verilmesi gereken 2690 ada, 20 parseli üzerine inşa edilen 6/60 arsa payı 4 numaralı dairenin davalılar adına kurulan tapu kaydının ipotek ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tarafların dayandıkları, 6. noterlikce düzenlenmiş olan 1.10.1971 günlü inşaat sözleşmesi uyarınca, davacı yüklenici, davalılara ait arsa üzerine kat karşılığı inşaat yaptığı, inşaatın ikmal edildiği ve yükleniciye verilmesi kabul ve taahhüt edilen daireler arasında bulunan (4) numaralı bağımsız bölümün davacıya verilmediği, davacının bu nedenle bu dairenin adına tescilini istemekte isede, gayrimenkul edinmeyi yasanın şekle bağladığını gayrimenkul edinmenin ya BK. nun 213. maddesinde işaret edildiği biçimde resmi senede bağlanmak suretiyle satış vaadi şeklinde olacağına ya da MK.nun 634. maddesinde belirtildiği gibi yapılacağını, bunun dışında da Tapu Kanununun 26. maddesi gereğince tapu memuru huzurunda bir işleme dayanacağını taraflar arasındaki inşaat sözleşmesinin re'sen düzenlenmemiş bulunması nedeniyle de tescile hak vermiyeceğini, davacının ancak bu dairenin bedeli hakkında dava açabileceğini beyanla davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında kurulan ve arsa malikine bir bölümün pay mülkiyetini karşı tarafa nakil ve dairelerin satış vaadi borçlarını yükleyen 1 Ekim 1971 günlü eser sözleşmesinin taraflarca dışarıda düzenlenip imzalarının noterlikçe onandığını, yani noterce re'sen düzenlenmediğinin saptanması nedeniyle, MK.nun 634; BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca tapu sicil muhafızları tarafından veya 1512 sayılı Noterlik Yasasının 60. maddesi buyruğuna uyulmaması itibariyle geçerli değilse de bu sözleşmeden doğan hak ve borçlar davacı tarafından tamamen yerine getirilmiş ve davacı yüklenici yüklendiği edimi yerine getirecek eseri yani inşaatı tamamen bitirip davalı işverenlere teslim etmiş ve BK.nun 364/1 maddelerinde açıklandığı üzere karşı edimini teşkil eden eserden teslim ve tescil edilmeyen bir dairenin adına tescilini istemeye hak kazamış olması dolayısiyle, sözü edilen eser sözleşmesinin hukuken geçersizliğinden bahsedilemez.
Davacı yüklenici tarafından inşaatın ikmal edilip, davalılara sözleşme uyarınca verilmesi gereken dairelerin teslim edilmiş bulunduğu, mahkemece de karar yerinde kabul edilmiş bulunmasına ve böylece sözleşmesi hükümlerinin ifa edilmiş bulunmasına rağmen sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğinden söz edilmesi, MK.nun 2. maddesi uyarınca afaki iyiniyet kurallarına da aykırı düşmektedir.
Bu nedenle davanın esasına girilerek, iddia ve savunma çevresinde karar verilmek gerekirken, taraflar arasında yapılan sözleşmenin geçersiz olduğundan bahsedilerek davanın reddi yolunda karar ittihazı usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 1000 lira duruşma avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6.4.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.