 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1977/234
K: 1977/759
T: 30.03.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (İstanbul 12. Asliye Hukuk Hakimliği)nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 9.6.1976 tarih ve 447-240 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde; Beşiktaş 1. Noterliği'nce düzenlenen 23 Kasım 1970 günlü sözleşme ile, İstanbul Tophanede Kani Vakıflar Bölge Başmüdürlüğü yeni binasının elektrik, ilsak, ikmal ve onarım işlerinin müvekkili davacı yükleniciye tahkimini bedel esası üzerinden % 1,5 tenzilatla ihale edilmiş olduğunun, birim fiyat cetvellerinde, keşif özetinde fiyatların göterilmediğini iddia ederek, malzemelerin piyasa fiyatlarına % 25 yüklenici karı ilavesi ve tutarından % 1,5 ihale tenzilatı düşülmek suretiyle, hak edişinin 591.339,83 liraya ulaştığını, halbuki geçici stiasyonlarla bu güne kadar davacıya davalı idare tarafından 404.835 lira ödenmiş olduğunu, müvekkili yüklenicinin sadece bu hesaptan 186.504,83 lira alacaklı bulunduğunu iddia ederek, bu 186.504,83 lira istihkaktan doğan alacağının davalı idareden ihtar tarihinden itibaren faizi ile birlikte alınmasını istemiştir.
Davalı idare vekili karşılık dilekçesinde; davasının henüz taahhüdünü tamamlamamış olması nedeniyle kesin stüasyon düzenlenmediğini, işin keşif bedelini 472.800 lira olarak belli edildiğini, davacının bu güne kadar tamamlamış olduğu işlerin bedellerini ara hak edişlerle almış bulunduğunu, ayrıca davacının fiyatların tahmini olarak gösterilmesi halinde % 25 yüklenici karı ödeneceği yolundaki iddiasının da dayanaksız kaldığını, zira davacının, muhtelif tarihlerde düzenlenen stiasyonları muhteviyatına hiç bir itirazı kayıt ileri sürmeksizin kabul ve imza etmiş olduğunu, bu itibarla, bu hak edişlere karşı artık hiç bir itiraz ileri süremiyeceğini beyanla haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişilerin raporlarında belirttikleri mütalaa dışına çıkılacak, 1970 yılındaki devalüasyon nedeniyle o yıldaki sürümün değil, 1971 yılındaki sürümler esas alınarak bulunan tutara mahkemenin re'sen % 25 yüklenici karı eklenmesi suretiyle bundan % 1,5 ihale tenzilatı düşüldükten sonra bulunan 544.926,63 liradan davalı idarece ödenen hak edişlerin göz önünde tutularak, 140.091,63 liranın davalı idareye ödetilmesine karar verilmiştir. Halbuki, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi taraflar arasnda kurulan eser sözleşmesinin eklerinden bulunmaktadır. Anılan şartnamedeki hükümler, taraflar için uyulması sorumlu olan ve HUMK.nun 287. maddesinde ifadesini bulan delil sözleşmesi niteliğindedir. Bayındırlık İşleri Genel Şartanmesi'nin 33. maddesine göre, yüklenicinin yaptığı inşaat ve ameliyat ile ihzarattan doğan bütün alacakları davalı idare tarafından geçici hak edişlerle tespit olunarak sözleşme kapsamı doğrultusunda kendisine alel hesap açılabilmesi ve mahkemece de incelemeye değer görülebilmesi, olayda bazı ön koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Yüklenicin geçici hak edişlere itirazı olduğu takdirde, itirazın neler olduğu ve dayandığı sebepleri hak edişe bağlayacağı kağıtta açıklaması ve (bağlı kağıtta yazılı itirazı kayıtla) diyerek imzalaması gerekir. Aksi takdirde, yüklenici hak edişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
Davacı yüklenici ise, davalı idare tarafından 1970 yılı birim fiyatların esas alınması suretiyle düzenlenen ara hak ediş raporlarını ve bu raporlarda belli edilen birim fiyatları ve yürütülen hesap biçiminin aynen kabul ederek bu yılda itirazı bir kayıt ileri sürmeden imzalanmış bulunduğuna göre, artık sözü edilen genel şartnamesinin 33. maddesi uyarınca dava konusu ettiği konulardaki hakkını tamamen yitirmiş bulunması dolayısıyla açılan bu davanın reddi gerekmiştir.
Kaldı ki kabule göre de; bilirkişilerin 17.3.1975, 1.9.1975 ve 20.2.1976 günlü raporlarında; taraflar arasında eser sözleşmesi 1970 yılı birim fiyatlarını kapsadığı halde, bilirkişilerin imalatın yapıldığı tarih ile devalüasyon gözönüne alınarak, piyasa rayici olarak Bayındılık Bakanlığı'nın 1971 yılı sürüm fiyatlarının esas alındıı ve buna göre hesap yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durum ise, sözleşmenin eki sayılan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi'nin 29. maddesine aykırı bulunmaktadır. Taraflar arasındaki fiyat tayini hususundaki mevcut uyuşmazlığın, sözü edilen şartnamesinin 29. maddesi hükmü çevresinde çözülmesi yoluna gidilmemesi de usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Mahkemece kararının yukarıda belirtilen nedenlerle davalı idare yararına BOZULMASINA ve 1000 lira duruşma vekalet ücretini davacıdan alınarak davalı idaeye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın istek halinde temiz edene iadesine, 30.3.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.