 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1977/1793
K: 1977/1978
T: 27.10.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davanın (Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce görülerek iş alanına değinen davalı vekilinin görev itirazının reddine, davalı vekilinin süresinde olan yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin bu nedenle reddine ve talep halinde davanın yetkili İstanbul nöbetçi asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine, HUMK.nun 27. maddesi nazarı itibare alınarak harç hususunda ayrıca karar ittihazına mahal olmadığına, dair verilen 25.4.1977 tarih ve 300/91 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı yüklenici sözleşme gereğini yerine getirdiğinden davalı yararına konulan (Aşağı Ayrınca Şimşek Sokak 40 parsel 20 nolu tapu kaydı üzerindeki) 20.000 liralık ipoteğin kaldırılması ile 50.000 lira cezai tazminatın davalıdan alınmasını talep ve dava eylemiştir.
Davalı esas cevap layihasında uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul mahkemeleri yetkili olduğundan istemin yetki yönünden reddi gerektiği itirazında bulunmuştur.
Mahkeme dava dilekçesini yetki yönünden reddi ile talep vukuuda yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.
Davacı, davanın yetki yönünden reddinin yasaya uymadığı nedeni ile kanun yoluna başvurmuştur.
Filhakika yanlar arasında düzenlenen sözleşmenin 13. maddesinde (Bu mukavelenamenin ve eklerinin tatbikinden çıkacak ihtilaflarda ..... yetkili mercii İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleridir) denmektedir.
Davada 20.000 liralık ipoteğin kaldırılması istemi de vardı. Bu gayri menkul üzerinde bir hakka ilişkin bulunmaktadır. Usulün 13. maddesi (gayrimenkule müteallik davalar, gayrimenkulün bulunduğu mahal mahkemesinde ikame olunur.) kesin yetki kuralını koyduktan sonra ikinci fıkrasında gayrimenkule müteallik dava sebebi ne olursa olsun gayrimenkulun aynına veya gayrimenkul üzerinde bir hakka veya muvekkat olsa bile anın zilyetliğine veyahut hakkı hapsine mütedair olanlardır. Açıklamasını yapmaktadır. Hukukumuz bakımından yasadaki gayrimenkule müteallik davalar terimi gayrimenkullerin aynına ilişkin davalar olarak anlaşılmalıdır.
Öyle ise, ipotekten doğan anlaşmazlıklar Usul Kanununun 13. maddesinde yazılı olduğu şekilde (gayrimenkul üzerinde bir hakka) taallük etmesi itibariyle taşınmaz malın bulunduğu yer mahkemesinde bakılıp incelenmesi gerekir. Kamu düzeni düşüncesiyle konular hakkında kesin yetki hükmü bulunan bir istemin yalnız kesin yetkili mahkemede açılacak davada incelenebileceği ve tarafların sözleşme ile kesin yetkili mahkemenin yetkisini kaldıramıyacakları gibi kesin yetkili mahkemenin yanında başka bir mahkemede kararlaştıramıyacakları yasal yönünden mümkün değildir. (HUMK. m. 22) böyle bir sözleşme ile başka bir yetkili mahkeme kabul edebilirler. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki sözleşmesi caiz olmakla beraber istenen ceza tazminatında uyuşmazlığı çözümde kabul edilen yetkili mahkeme, kesin yetki kuralı, kamu düzeni nedeni öncelik kazandığından ve sonuca etkili olacağından ve kesin olmayan yetkinin onu kapsaması ve kovalaması nedeni ile davanın taşınmazın bulunduğu Ankara'da kesin yetkili mahkemede görülmesi ve sonuçlandırılması yasa hükümleri gereğidir.
Bu itibarla dava dilekçesini yetki yönünden red eden mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarda gösterilen gerektirici sebeplere göre, temyiz olunan mahkeme kararını davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin harcın istek halinde iadesine 27.10.1977 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.