 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1977/836
K: 1977/1796
T: 23.03.1977
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 8.5.1975 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesi gereğince Mayıs 1973 gün 40, 41, 42 no'lu taşınmazlardaki davalılara ait payların müvekkili adına tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın redine dair verilen 17.9.1976 günlü hükmün Yargıtay'ca, incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içeresindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, satış vaadi sözleşmesi gereğince tescil isteminde bulunmuş mahkemece istek reddedilmiş, hüküm davacı (K) aleyhine temyiz olunmuştur.
1 - Taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmelerine göre, davacının davalı (K)de bonoya bağlı 25.000 lira alacağı, 58.333,33 lira da borcu vardır. Alacak ve borcun ödeneceği tarih aynıdır. Davacı, bonoların vadi tarihinde kendi borcundan alacağını mahsup ederek bakiyesini notere yatırmış, 25000 liralık bonoyu da notere teslim etmiş, keyfiyeti (K)ye bildirmiştir. Davalı (K) sözleşmeye göre, alacağının nakden ve def'aten kendisine ödenmesi gerektiği gerekçesiyle takası kabul etmemiştir.
Alacak ve borcu ödenmesi gereken günde davacı alacağını mahsup ederek bakiye borcunu notere yatırdığına göre takas geçerlidir. Keyfiyet davalıya da bildirmiştir. Davalının buna rıza göstermemiş olması bir önem taşımaz. Davacı B.K. hükümlerine göre edimini yerine getirmiştir. Kaldı ki dava dilekçesinde, bu takasın mahkemece kabul edilmemesi halinde bakiye borcun yatırılacağı da bildirilmiştir. Davalı vekilinin, 19.11.1975 günlü dilekçesinde, müvekkilinin davacıya olan 25.000 lira borcunun bankaya yatırıldığı ifade olunduğuna göre, bu paranın davacı emrine yatırıldığının anşlaşılması halinde bu 25000 lirayı mahkemenin göstereceği bir tevdi mahalline yatırması için davacıya mehil verilmek sonucuna göre bir karar ittihaz olunmak gerekirken satış bedelinin sözleşme hükümleri gereğince yatırılmadığından sözedilerek davanın reddi doğru görülmemiştir.
2 - Davalı (K) satış vaadine konu taşınmazların toplam yüzölçümünde yapılan maddi hatadan yararlanmak suretiyle de davacının tescil istemine karşı çıkmışsa da, satış vaadine konu olan husus taşınmazların bir kısmı değil, taşınmazlardaki davalıya ait paydır. Mahkemece davalının bu konudaki savunmasının nazara alınmamış olması ve red gerekçesi kabul edilmemesi yerindedir.
SONUÇ : Yukarıda 1 no'lu bentte belirtilen nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.000 lira duruşma vekalet ücretinin (K) den alınarak davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde iadesine 23.3.1977 gününde oybirliği ile karar verildi.