Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1977/1524
K: 1977/2446
T: 19.04.1977
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.7.1974 gününde verilen dilekçe ile kadastro tesbitine itirazla 1187 ada 88 parselin müvekkili adına tescili istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 6.12.1976 günlü hükmün Yargıtay'ca, incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı tarafından evvelce Gaziantep 1. Asliye Hukuk mahkemesinde açılan tescil davası sonunda Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesinin bozma kararı uyarınca 800 m2 lik vergi kaydı kapsamı yer ile 100 dönümlük taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş ve kadastro evrakı arasındaki ilam arkasındaki meşruhata göre hükmün tescile ilişkin kısmı Yargıtay'ca onanmış, tashihi karar yoluna gidilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı adına tescile karar verilen yer, ilam ve bunun eki ölçekli kroki ile belli olmuştur. Hazine o davada da taraf bulunduğundan kesin hüküm söz konusudur.
Kadastro tahdidi sırasında evvelce tescil davasına konu olan yer bir bütün halinde gözönünde tutulmuş, davacı adına tescile karar verilen kısım bu taşınmazın doğu kesimi olmasına rağmen kadastroca bu taşınmaz kuzey-güney kesimler halinde ikiye bölünerek güney kesim davacının tescil ilamına karşılık 99.827 m2 olarak 47 parsel numarası altında davacı adına tahdit edilmiş, kuzeydeki parçaya da 88 parsel numaralı verilerek hazine adına tesbit olunmuştur. Davacı askı süresi içinde Kadastro Müdürlüğüne başvurarak (Mahkeme kararına bağlı harita incelendiğinde bütün sınırlarım sabittir. Komisyonca mahallinde yeniden incelenerek Maliye hazinesi adına hatalı yapılan tesbitin iptali ile tashihen adıma tesbit ve tescilini isterim) demiştir. Herne kadar 6.4.1978 günlü bu dilekçeye 88 parsel numarasını yazmış ise de davacının isteminin mahkeme kararı ve krokisi gereğince taşınmazın kendi adına tescilinden ibaret olduğu açıktır. Bu itiraz, mündeecatı itibariyle 47 ve 88 sayılı parsellerle ilgilendiren komisyonca, mahkeme kararı gereğince davacının hakkı olan 100 dönümün 47 parsel numarası altında kendisine verildiği, 88 sayılı parselde bir hakkı olmadığı belirtilerek 17.5.1974 günlü kararla itiraz reddolunmuştur. Bunun üzerine davacı da süresinde mahkemeye müracaat etmiştir. Komisyonca 47 parsel hakkındaki tahdit ve tesbit kesinleştirilmiş, davacı adına tapuya bağlanmıştır. Gerek Kadastro Müdürlüğüne başvurmada, gerek mahkemeye verilen dilekçede tesil krokisi gereğince tahdit ve tesbit yapılması istendiğine, bu kroki 47 ve 88 sayılı parselerin doğu kesimine uygun bulunduğuna göre itiraz ve dava her iki parsel hakkında kabul edilmek gerekir. kadastro Komisyonunun 47 sayılı parseli buna rağmen kesinleştirmesi hukuki bir sonuç doğurmaz. Dava mevcut olduğuna göre her iki parsel hakkındaki tahdit ve tesbit kesinleşmemiş demektir. Dairemizin 11.3.1976 gün ve 1191/1404 sayılı ilamında 47 sayılı parsel hakkındaki tahdit ve tesbitin kesinleştiği ve 88 sayılı parselin 100 dönümden artık kısım olduğu belirtilmiş olup bu karara uyulmakla da lehine bozma yapılan hazine için kazanılmış hak doğmuştur.
Böylece, Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesince onanmak suretiyle kesinleşen ve (muhkem kaziye) halinde gelmiş olan bir ilam ile Dairemiz bozma kararına uyulmak suretiyle doğan (usulen kazanılmış hak) tan hangisinin tercih edilerek ona göre işlem yapılması gerektiği konusu ortaya çıkmaktadır ki bu durumda kesin hükme itibar edilmesi usul ve yasanın açık hükmü gereğidir ve nitekim bir olayda muhkem kaziyenin varlığı o konuda yeni bir davanın görülmesini önler.
Şu halde, kesinleşmiş tescil ilamı ve eki kroki 47 ve 88 sayılı parsellere uygulanarak bu parsellerin doğu kesimine taalluk ettiği anaşılan ila ve kroki kapsamındaki yerinin davacı adına tescili, batı kesimini de artık kısım kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temiyiz itirazı yerindedir.
SONUÇ : Yukarıda açıkanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.000 lira duruşma vekalet ücretinin davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, yersiz alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine 19.4.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini