 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1977/775
K: 1977/2075
T: 12.04.1977
DAVA : Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen reddine ve kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen hükmün davalılardan (A) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline 15.3.1970 vade tarihli bono ile 80.000 lira borçlu olan davalı (A)nın kocası (S) nin vadenin hululünden bir kaç gün önce 7.3.1970 ve 9.3.1970 tarihlerinde Ertuğrul Mahallesindeki taşınmaz hissesi ile Aydoğdu mahallesindeki diğer bir taşınmaz hissesini muvazaa suretiyle karısı olan davalı (A)ye sattığını, kötü niyetle satın alan (A)nında alacaklıyı izrar için bu taşınmazlar üzerine, diğer davalı (N) lehine, muvazaalı borç ikrariyle 15.12.1972 tarihinde 80.000 liralık ipotek tesis ettiğini ileri sürerek söz konusu satışlyarla ipotek kayıtlarının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece "davalı (N) hakkındaki davanın reddine, borçlu (S)nin davalı (A) ya yaptığı satışlar muvazaalı olmakla davalı (A)adına olan bu kayıtların iptali ile bu kayıtlardaki (A) hisselerinin (S) adına tesciline" biçiminde karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yolsuzluk görülmemesine göre, davalı (A) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İcra ve İflas kanunu'nun 283. maddesi hükmüne göre davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yoliyle hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmaz ise davalı 3. şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir. O halde, mahkemece kaydın iptaline karar verilmiş olması kanunun anılan hükmüne aykırıdır. Ancak bu yanlışın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması Usulün değişik 438. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasındaki "davalı (A) adına olan bu kayıtların iptali ile bu kayıtlardaki (A) hisselerinin (S) adına tesciline" ibaresinin çıkarılarak yerine "borçlu (S) ile davalı (A) arasındaki, dava konusu taşınmazlara ilişkin tasarrufun alacak oranında iptaline" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şeklinin ONANMASINA, 12.4.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.