 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1977/4360
K: 1977/4867
T: 07.11.1977
DAVA : Taraflar arasındaki ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddin ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu :
Davacı miras bırakanı ile davalı arasında kitapçılık konusunda bir adi ortaklık kurulduğunu miras bırakanın ölümü ile bu ortaklığın son bulduğunu bildirerek ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile 200.000 liranın davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı sözleşmede hakem şartı bulunduğunu bu nedenle mahkemenin görevsiz olduğunu ileri sürerek dava dilekçesinin reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 17. maddesindek "ortaklar arasındak anlaşmazlıkların halli önce aynı meslekten müşterek bir dost önünde çözümlenecektir." koşulu yazılıdır.
Miras bırakanın ölümünden sonra davacının 11.2.1977 günül tasfiye isteğini taşıyan ihtarnamesi üzerin davalı 14.3.1977 günlü karşılık ihtarnamesiyle sözleşmede belirtilen çözümcü meslektaşın bir hafta içinde yazılı olark bildirilmesini istemiştir. davacı da 24.3.1977 günül cevabında tasfiyenin yasa hükümlerine göre yapılması zorunlu olduğundan çözümcüye ve çözümcü adının belirtilmesine gerek olmadığını açıklamıştır
1 - Sözleşmedeki koşula göre "önce ayni meslekten bir dost önünde uyuşmazlık çözümlenecektir. Oysa hakem kararları nihaidir, tarafları bağlar ve mahkemece verilecek onay şerhi üzerine icra edilir. "Önce" hakeme gidilmesi ve sonra mahkeme yolunun açık tutulması sözü edilen ilkelere aykırı düştüğünden sözleşmede yer alan koşul geçerli bir hakem koşulu sayılamaz. Burada çözümcü "Müşterek bir dosttur. Taraflar bu dostun kim olduğunda da anlaşamamışlardır. o halde ortada geçerli bira hakem koşulunun varlığından sözedilmez.
2 - Adi ortaklık sözleşmesi ölüm nedeni ile sona ermiştir. Taraflar arasında ortaklıktan doğan bir çekişme de yoktur. Ortaklığın gidişinde ortaklar arasında bir "arabulucu" ile uyuşmazlıkların çözümü için ön görülen sözleşmedeki koşulun ortaklığın sona ermesinden sonra varlığını sürdürdüğünüde kabule yasal olanak yoktur.
Şu duruma göre davalını hakem sözleşmesinin varlığına ilişkin itirazınını reddi ile işin esasına girilmesi gerekir.
Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin sözleşmenin 17. maddesinin hakem koşulu kabul edilerek dava dilekçesinin reddi bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde iadesine 7.11.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.