 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1977/3354
K: 1977/4053
T: 22.09.1977
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı 15.000 liranın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı (G) trafikte (D) adına kayıtlı olup, asıl maliki (M) olan (....) plakalı hurda kamyonun, maliki (M) tarafından, satması için davalıya (İ) ye teslim edildiğini, davalı (İ) ile yaptığı pazarlık sonucu 35 bin liraya satın almayı sözleşerek 15 bin lirasını davalıya peşin ödediğini, kalan 20 bin lira için de maliki (M) ye bono verdiğini ve kamyonu teslim aldığını, (M) ye verdiği 20 bin liralık bonoyu vadesinde ödeyemediğinden (M) nin icra takibinde bulunduğunu ve kamyonu haciz ettirerek satışa çıkardığını, alacaklı ile anlaşma yoluna gittiklerinde davalıya ödediği 15 bin lirayı da (M) nin almadığını ileri sürmesi üzerine alacaklıya ikinci kez 15 bin liralık borç senedi verdiğini ileri sürerek (M) ye verilmek üzere davalıya ödediği 15 bin lirayı (M) ye vermemiş olduğundan 15 bin liranın davalıdan (İ) den alınmasını istemiştir.
Davalı, kamyon sahibi (M) nin kendisine satmak üzere teslim ettiği kamyonu 35 bin lira bedelle davacıya satıp 15 bin lira aldığını ve bu parayı (M) ye ödediğini kendisine husumet teveccüh etmeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının aldığını kabul ettiği 15 bin lirayı (M) ye ödeyip ödemediği, onlar arasındaki bir ilişki olduğundan ve savunma davayı etkileyecek nitelikte bulunmadığından söz edilerek 15 bin liranın davalıdan alınmasına karar verilmiştir.
Oysa, kamyon sahibi (M) kamyonunu satması için davalıya vermiş ve davalıda kamyonu 35 bin lira bedelle davacıya satarak 15 bin lirasını kendisi almış, kalan 20 bin lira için davacı, kamyon sahibi (M) ye bono vermiştir. Bu hususta bir uyuşmazlık yoktur. Davacı, davalıya ödediği 15 bin liranın davalı tarafından (M) ye verilmemiş olduğunu ileri sürerek (M) ye ikinci kez fazladan 15 bin lira ödediğini bu nedenle 15 bin liranın davalıdan alınmasını istemektedir. Davalının, kamyon sahibi (M) nin vekil olarak satış yaptığını davacı bilmektedir. Kalan 20 bin lira borç için de (M) ye bono vermiş ve icra takibi de bu miktar üzerinden yapılmıştır. Vekil olan davalı sattığı malı alıcı davacıya teslim etmekle edimini yerine getirmiştir. Borçlar Kanunun 392 nci maddesine göre vekil müvekkiline hesap vermek ve aldığını ona vermekle yükümlüdür. Bu husus vekil ile müvekkil arasında bir iç ilişkidir. Davalının davacıdan aldığı 15 bin lirayı müvekkiline ödeyip ödemediği davacıyı ilgilendirmez. (M) nin bu parayı almadığını ileri sürerek davacıdan ikinci kez 15 bin lira aldığı da isbat edilmemiş olmakla beraber böyle bir hal vaki olsa dahi, davacı kendi kusuru ile yaptığı ödemeden doğan zararını davalıdan isteyemez. O halde, mahkemece kanuna uymayan düşüncelerle isteğin hüküm altına alınmış olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde iadesine 22.9.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.