 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1977/1968
K: 1977/2152
T: 18.4.1977
2004/m.278,97
Taraflar arasındaki karşılıkli istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davasının davasının kabulüne ilişkin olarak verilen hüküm, süresi içinde davalı ( M ) avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı, otosunu davalı kardeşi ( N )`ye emaneten verdiğini, diğer davalıya borcundan, bu otonun haczedildiğini bildirerek, haczin kaldırılmasını istemiştir.
Borçlu, davayı kabul etmiştir. Alacaklıya, dava dilekçesi, 3.12.1976 gününde tebliğ edilmiş ve alacaklı, 28.12.1976 gününde verdiği dilekçe ile davanın reddini istemekle birlikte, muvazaaya dayanarak, tasarrufun iptaline karar verilmesi için karşılık dava açmıştır.
Davacı, cevap süresinden sonra açılan karşılık davanın dinlenemeyeceğini ileri sürmüştür.
Borç, haczedilen otonun alacaklı tarafından borçluya satışı nedeniyle doğmuştur. İcra takibi, 1974 ve 1975 yılları vadelerini taşıyan bonolara dayanılarak, 20.10.1976`da başlamış ve bundan sonra oto, borçlu tarafından 1.11.1976 da davacıya devredilmiştir. Daha sonra, 19.11.1976`da haciz, borçlunun elinde iken uygulanmış ve borçlu, kendisinin kız kardeşi olan davacının şoförü olduğunu bildirmiştir.
Davacı tanıklarından ( V ), otoyu borçlunun davacıya olan borçlarına karşılık davacıya devrettiğini ve sonradan gene kendisinin kullanıldığını; ( İ ) de, davacı ile borçlunun birlikte oturduklarını ve otoyu erkek olduğu için borçlunun kullandığını bildirmişlerdir.
Mercice, davacıya yapılan devire ve bu devrin tanık sözleri ile doğrulanmasına dayanılarak dava kabul edilmiştir.
Oysa, İcra ve İflas kanunu`nun 278. maddesi hükmü uyarınca, hacizden iki yıl geriye kadar olagelen kardeşler arasındaki tasarruflar bağışlama niteliğindedir ve batıldır. Öte yandan davalı, anılan tasarrufun iptali için karşılık dava da açmıştır. İcra ve İflas Kanunu`nun 97.maddesinin sondan bir önceki fıkrasına dayanılarak açılan bu tür karşılık davalar, bir süreye bağlı tutulmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu`nun 21.12.1955 gün ve 1/7-6 sayılı kararı da bu doğrultudadır. O halde, tasarruf batıl olmakla, asıl davanın reddi ile, karşılık davanın kabulü gerekir.
Mercice, bu yön gözetilmeksizin davanın kabulü, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, ( ... ) 18.4.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.