 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1977/1651
K: 1977/2245
T: 03.05.1977
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 5. Ticaret Mahkemesince verilen, 10.12.1976 tarih ve 475/759 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 3.5.1977 gününde davalı avukatları E. G. ve B. Ü.'a gelip davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerine ait Kaptan Hilmi gemisinin 2926 no.lu poliçe ile tekne sigortası yapıldığını, sigorta müddeti içinde tekne altı hasar gördüğü halde davalının, bu hasarın poliçe teminatı dışında kaldığını bildirerek isteği reddetiğini, ingilizce olan şartlar hükümsüz olup tekne hasarı poliçe kapsamına girdiğinden hasar bedeli 62.820 liranın % faiz tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili savunmasında, davacı ile müvekkili şirket arasında 31.10.1974 tarihinde yapılan sigorta poliçesinin (Institute Standart T.L.O. Clauses (Hulls) The R.D.C.) şartlarına müsteniden akdolunduğunu, beynelmilel klozlara atıf yapmak suretiyle tesbit edilebilecek sigorta priminin Ticaret Bakanlığınca saptanacağını, poliçenin atıf yaptığı klozlara göre tam ziya söz konusu olmadığından poliçe teminatı içerisine girmeyen talebin reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu uyarınca davalı şirkete sigortalı geminin iskeleye yanaşık olduğu sırada çıkan fırtına sonucu dibe çarparak kısmi hasar gördüğü, poliçenin ingilizce yazılan (şerait) kısmının davacıyı bağlamayacağı ve Türkçe metinde öngörülen ziyan ve hasar teminatı alındığından 54.610 lira hasar bedelinin 23.9.1975 tarihinden itibaren % 10 faizle tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacıya ait (Kaptan Hilmi) adlı kum motoru 31 Ekim 1974 tarihli tekne sigorta poliçesi ile bir yıl için davalı sigorta şirketince sigorta edilmiştir. Poliçenin (şerait) hanesine "işbu sigorta ilişik Institute Standart T.L.O. Clauses (Hulls) 4/4 Ths. R.D.C. kurtarma masrafları dahil" kaydı derçedildikten başka mukaveleye hem Türk tekne poliçesi genel şartları ve hem de (Institute Standart T.L.O. Clause-Hulls) Klozu eklenmiştir. Hernekadar bu kloz ingilizce yazılı ise de, bugün Türkiye dahil birçok ülkede bu tür klozların tekne sigortacılığında aynen kullanılmaları teammül haline gelmiştir. Kaldıki bunların Türkçeye resmen tercümeleri de yapılmamıştır.
Aslında Türkçe olarak düzenlenen bir sigorta poliçesine tarafların, beynelmilel terimleri ve tabirleri özel şart olarak derç etmeleri mümkündür.
Bazen işin niteliği ve özelliği bu tür yabancı tabirlerin aynen kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Olayımızda da sigorta tekniğinin bir icabı olarak bahis konusu klozun adı poliçeye derç edilmiş ve teamüle uyularak klozun ingilizce metni poliçeye eklenmiştir. Bu durumda, tarafların amacının, Türkçe'den başka bir dil ile mukavele yapmak olduğu iddia edilemiyeceğine göre, iktisadi müesseselerde mecburi Türkçe kullanılması hakkındaki 805 sayılı kanuna aykırılık teşkil edecek bir muamelenin varlığından da söz edilemez.
Diğer taraftan, Ticaret Bakanlığı, Tarife Komitesince bu kloz nazara alınmak suretiile fiat tesbit edilmiş ve davalı sigorta şirketi de prim tahakkukunu buna göre yapmıştır. Sigorta muamelelerinde riziko-prim dengesini sağlamak ve bunu muhafaza etmek zorunda olan sigortacının daha düşük prim almak suretiile bu dengeyi kendi aleyhine bozacağı düşünülemiyeceği gibi, primi alınmayan veya tahakkuk ettirilmeyen bir rizikodan dolayı sigortacının sorumlu olacağı da kabul edilemez.
Bu nedenle, yukarıdaki hususlar gözönünde tutularak poliçe, kloz ve zeyilname üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılıp, sigorta kapsamının tayin edilmesi ve primin miktarına göre kısmi hasarın, sigorta teminatına girip girmediğinin araştırılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküme tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ve 1400 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 3.5.1977 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.