 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1977/8372
K: 1978/5044
T: 30.06.1978
DAVA : Davacı, yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davalı Kurum, davacının 23.6.1971 günlü istemine göre; onun daha önce 1961 ve 1970 yılları arasında çeşitli işyerlerinde geçen hizmet süresi gözönünde bulundurularak ve 506 sayılı SSK.nun 85. maddesinde öngörülen diğer koşulların da varlığını saptıyarak, bu madde uyarınca, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından isteğe bağlı sigortaya devam etmesini kabul etmiş ve bunu 16.7.1971 günlü yazı ile kendisine bildirmiştir.
İsteğe bağlı olarak sigortaya devam isteği kabul edilen davacı, sigorta primlerini düzenli olarak ödeyerek, yaşlılık sigortası açısından durumunun ne olabileceğinin açıklığa kavuşturulmasını kurumdan sormuş, kurum ise bu başvuruya verdiği 26.10.1972 günlü yanıtda: 1.10.1971 ve 1.10.1974 tarihleri arasında isteğe bağlı sigorta primleri ödenip 15 yıllık sigortalı olma süresinin dolacağı 20.3.1976 gününden hemen sonra başvurulması durumunda, kendisine yaşlılık aylığı bağlanabileceğini yenilemiştir.
Davacı, kurumdan aldığı bilgiye dayanarak 23.3.1976 günlü bir yazı ile kendisine yaşlılık aylığı bağlanması isteğinde bulunmuş, davalı kurum ise 20.5.1976 günlü yazılı yanıtında; davacının isteğe bağlı sigorta talebinin kabulü anında, 697 gün prim ödenmiş olup, anılan maddede öngörülen 750 gün prim ödenmiş olması koşulunun gerçekleşmediğini ileri sürerek kendisine yaşlılık aylığı bağlanamıyacağını bildirmiştir.
Kurum, yargılama sırasındaki savunmasında; prim ödeme gün sayısında yapılan hatanın, hesap sırasında, makinenin 92 sayısına iki defa basması sonucu 780 gün olarak kabul edilmesinden doğduğunu ve hesap kartlarının yeniden incelenmesi sırasında göze çarpan bu yanlışlığın düzeltilerek davacının istemi sırasında 750 gün prim ödemiş olma koşulu gerçekleşmediğinden işlemin 1.10.1971 tarihinden başlıyarak ortadan kaldırıldığı ve davacı, yasanın 60. maddesinin (B) bendi koşullarını da taşımadığından kendisine yaşlılık aylığı bağlanamıyacağını savunmuştur.
Gerçekten, sigortalının kişisel dosyası üzerinde bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemede; isteğe bağlı sigorta isteminin kabulü sırasında prim ödeme gün sayısının, maddede öngörülen 750 günden 53 gün noksan olarak, 687 gün olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı Kurumun makine ile ilgili hesap hatasına ilişkin açıklaması gerçekleşmese bile 85. maddedeki koşullardan birinin gerçekleşmediği ortadadır.
Ne var ki; ne yolla olursa olsun, açıkça hata yapan ve bunu yineleyen kurumdur. Davacı sigortalı, kurumun kabulü ve yanıtları karşısında iyi niyetle primlerini ödemiş ve bu primler kurumca kabul edilmiş ve 5 yıl süre ile beklemiş bulunmaktadır. 1322 doğumlu bulunan davacının, bugünkü çalışma olanak ve koşulları içinde yeniden bir iş bulup çalışarak 53 günlük eksik gün primlerini tamamlaması ve yeniden 85. madde koşullarını oluşturması çok uzak bir olasılıktır. Kıtıkıtına geçinebileceği bir yaşlılık aylığına umudunu bağlıyan davacının bu durumu; kamu duyuncunu sarsar.
Diğer yandan; özel hukuk alanında dahi hataya uğrayan taraf, iyi niyet kurallarına aykırı biçimde hatasına dayanamazken, kamu kesiminde ve özellikle bir sosyal güvenlik kuruluşu olan kurumun, sigortalı işçileri ile ilişkilerine gerekli özeni göstermemesi ve açık hatalarla onları zor durumda bırakması iyiniyet kuralları ile bağdaşamaz. Sigortalının bir katkısı olmadan, ağır hatası ile sigortalısını, giderilmesi olanaksız veya çok zor durumda bırakan kurumun, genel hukuk kuralları çerçevesinde bu zararları gidermesi gereği kuşkusuzdur. Bundan başka, Medeni Kanunun temel kurallarından olarak 2. maddesinde yer alan objektif iyiniyet kurallarına uygun davranma ödev ve yükümlülüğü, hukukun bütün alanları için konulmuş bulunmaktadır.
Görülmektedir ki; kurumun objektif iyiniyet kurallarına aykırı olarak ve kendi hatasına dayanarak, davacının isteğe bağlı sigortalılık işlemini ortadan kaldırması ve bu nedenle yaşlılık aylığı bağlanması istemini red etmesi usul ve yasaya aykırı olup, yasalarca korunamaz.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular üzerinde durulmadan kararda yazılı gerekçe ile davanın reddi yolunda karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.6.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.