 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1977/1613
K: 1977/6398
T: 14.10.1977
DAVA : Davacı, davalıya ait işyerinde işçi olarak çalışmakta iken, meydana gelen iş kazasında malul kalması üzerine, uğranılan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Çatı kenarındaki yağmur derelerinin boyanması sırasında davacının bastığı şeffaf eternitlerin kırılması sonucu düşerek meslekte kazanma gücünü belirli bir oranda kaybettiği konusunda uyuşmazlık yoktur.
Mahkemece, olayda işverenin kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, işverenin, gerekli önlemleri alma yükümü, işgüvenliği yönetmeliklerince belirlenenlerin yanında hayatın olağan akışı içinde oluşabilecek tehlikeleri giderici çalışmaları da içerir (İş Kanunu Madde: 73). Çatıda çalışırken düşme, ayak kayması, çatı çökmesi gibi tehlikelerin önceden belirlenebileceği, buna karşı baret, emniyet kemeri, kaymayan ayakkabı verme ve bunların kullanılmasının sağlanması ve denetlenmesi, bu yolda ikaz ve uyarılarda bulunulması gibi önlemlerin alınabileceği açıktır. Uygulamadaki güçlükler, ya da alışagelmiş kayıtsızlık veya önlemleri işçinin şahsi yeteneğine bırakma eğilimleri, olayın değerlendirilmesi ve kusurun belirlenmesinde etkili olamaz.
Dosyadaki belgelerden, Sosyal Sigorta müfettişi raporunda davacının yaklaşık 17 gündenberi bu işlerde çalıştığı, başka sigortalı çalışmasının bulunmadığı kaydedilmektedir. Bu husus mahkemece şüpheli görülüyorsa, araştırılması doğaldır. Öbür yandan, anılan tesbit bir gerçeğin anlatımı ise, bu durumdaki bir işçiye böyle bir iş yaptırılmasının işverenin tedbir alma yükümlülüğüne aykırılığı da açıktır. Bundan başka, bu gibi işlerde işçilerin, tehlikelere karşı uyarılmasında, (olayda, şeffaf kısmın kırılabilir olduğunun anlatılması gibi) belirgin bir gereklilik vardır. bu gerekliliğin de işverence yerine getirildiği anlaşılamamaktadır.
Yapılan işin niteliği ve göstereceği tehlikeler yönünden çatı yapılması ile benzerliği gözetilerek, işçinin eğitilmesi ve uyarılması yükümlülükleri dahi gözönünde tutularak değerlendirme yapılmalıdır.
Mahkemece anılan yönlere ilişkin maddi olgular saptanmaksızın ve bunlardan soyut olarak ve özellikle yapı işleri tüzüğü gözönünde tutulmaksızın düzenlenmiş bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 14.10.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.