Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1976/1957
K: 1976/2554
T: 22.09.1976
DAVA : Taraflar arasındaki alcak davasından dolayı yapılan yarılama sonunda (Erzincan Asliye Hukuk Mahkemesi)nce, o davanın kabulüne dair verilen 4/12/1972 gün ve 608-1189 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 16/1/1975 gün ve 6151-227 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: S.S.K. Genel Müdürüğü.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Usulün 9. maddesi hükmünce Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her dava açıldığı tarihte davalının Türk Kanunun Medenisi gereğince ikametgahı yer mahkemesinde görülür. Aynı Yasanın 10. maddesi gereğince sözleşmenin icra olunacağı veyahut müddenaleyh veya vekili dava zamanında orada bulunmak şartıyla akdin vuku bulduğu yer mahkemesinde, 17. maddesine göre bir tüzel kişinin muhtelif yerlerde şubeleri bulunduğu takdirde o şubenin işlemlerinden dolayı, şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açılabilir. Ceza usulün 21. maddesinde haksız fiil halinde fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde de dava açabileceği öngörülmüştür. Dava Erzincan Mahkemesinde açılmış, davalı vekili davaya verdiği cevapta yetkisizlik itirazında bulunarak Sosyal Sigortalar Karumu Genel Müdürlüğü'nün Ankara'da bulunduğunu, işlemin Sivas'ta yapıldığını ileri sürerek davanın ikametgah mahkemesi olan Ankara veya haksız fiilin vaki olduğu Sivas Mahkemesinde açılması gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkeme yetki itirazını reddederek iddiayı hüküm altına almış, özel daire Erzincan Mahkemesinin Usulün 9,17 ve 2.1 maddelerinde sayılanlardan hiçbirisine girmediği ve bunun sonucu olarak yetki itirazının kabulü gerektiği nedenleriyle kararı bozmuş, mahkeme önceki kararda direnmiştir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında usulün 23. maddesinde "mahkemenin selahiyattar olmadığını iddia eden taraf selahiyattar mahkemeyi beyana mecburdur." denilmiş olmasına, olayda davalı vekili selahiyattar mahkeme olarak Ankara ve Sivas mahkemelerini göstermiş bulunmasına göre iki yer mahkemesinin birlikte gösterilmesi halinde usulüne uygun bir itirazdan söz edilip edilemeyeceği hususa ön sorun olarak tartışılmıştır;
Önce şu husus belirtilmelidir ki usulün 23. maddesinin metni az önce aynen alınan hükmünde yetki itirazında bulunan birden fazla mahkemeyi yetkili olarak gösterme olanağı yasaklanmamıştır. O halde itirazda bulunurken birden fazla yer mahkemesinin yetkili olarak gösterilebilme olanağı kabul olunmalıdır. Ancak bu takdirde 27. maddenin "Mahkeme vazifedar veya selahiyattar olmadığından dolayı dava arzu halinin reddine karar verdiği takdirde arzuhali ve dava dosyasını ait olduğu mahkemeye gönderir." hükmünü nasıl bir uygulama bulunacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Bir davanın görülmesinde birden fazla yer mahkemesinin yetkili bulunması halinde, seçim hakkını davacıya ait bulunduğu tartışma göstürmeyecek kadar açık bir keyfiyettir. Davacıda bu seçimi yaparak davayı haksız fiilin vukubulduğu yer mahkemesi olarak kabul ettiği Erzincan Mahkemesinde açmış, davalı ise davanın Ankara veya Sivas'ta açılması gerektiğini Erzincan Mahkemesini yetkisiz olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı haksız fiilin vukubulduğu yer mahkemesini tercih etmiş ancak fiilin vukubulduğu yer zannıyla davayı Erzincan'da açmıştır. Dosyadaki delilerden haksız fiilin vukubulduğu yerin Sivas olduğu anlaşılmış bulunması ve Erzincan Mahkemesini de yetkili mahkemelerden ihçbiri olmaması itibariyle davalının yetki itirazı kabul olunarak davanın yetki yönünden reddi ve dosyanın sivas Mahkemesine tevdii gerekir. Bu nedenle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi uyarınca BOZULMASINA 22/9/1976 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Tüketici mahkemeleri] özel okul ön kayit işlemi yapmiyor 
  • 29.04.2024 08:12
  • E-satış u yap a girdim. satışa çıkacak ve satışda olan ilanlara tıklayatrak sayfasına girdim buradaki izlemeye al butonu gördüm ve bastım fakat i 
  • 26.04.2024 21:39
  • [Suçlar] Dolandırıcılık mı hukuki ihtilaf mı 
  • 25.04.2024 13:09
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini