 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1976/1927
K: 1976/2779
T: 10.11.1976
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.7.1975 gün ve 1974/1744 E. 1975//1262 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 18.11.1975 gün ve 5540/5899 sayılı ilamiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davalılar vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Yönetici tarafından açılmış olup konusu henüz Kat Mülkiyeti'ne geçilmemiş ve Kat irtifakına tabi ana taşınmazın zemin kat malikleri bulunan davalıların ortak giderlerden ödememiş bulundukları paranın alınması isteminden ibarettir. Mahkemece iddia hüküm altına alınmış karar özel dairece ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti kurulamamış bulunması ve alınması istenen para tuturanın da beş bin liranın üzerinde olması itibariyle davaya sulh mahkemesinde bakılamayacağı gerekçesiyle görev yönünden bozulmuş mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti kanunu uyarınca kurulan Kat İrtifakı ile Kat Mülkiyeti müesseseleri biribirleriyle çok yakından ilişkili iki müessese olup çoğu kez birincisi ikincisinin bir aşaması olarak tezahür etmektedir. Yasa getirdiği hükümlerle Kat Mülkiyeti yönünden düzenlemede bulunurken genellikle hemen yanında Kat İrtifakı hakkında da düzenlemede bulunmuştur.
Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 17/2. maddesinde "Kat İrtifakı sahipleri yapının tamamlanması için aralarından birini veya bir kaçını "yönetici" olarak tayin edebilirler. Kat Mülkiyeti yöneticisinin görev yetki ve sorumluluğuna dair hükümler kıyas yoluyla bu yönetici hakkında da uygulanır" denilmiştir. Buna göre Kat İrtifakına tabi taşınmaz yöneticinin haiz bulunduğu haklar ve görevler tayin olunurken Kat Mülkiyetine tabi ana taşınmaz yöneticisi hakkında düzenlemede bulunan 35. madde hükümlerinin uygulanması gerekir. Bu maddenin bu davanın konusunun ilgilendiren (i) bendi uyarınca "Kat Mülkiyetine ilişkin borç ve yükümlerini yerine getirmeyen Kat maliklerine karşı dava ve icra takibi yapılması ve kanuni ipotek hakkının Kat Mülkiyeti kütüğüne tescil ettirilmesi" de yöneticinin göreceği işler arasında sayılmıştır. 634 sayılı Yasa'nın 35/1. maddesi kapsamına giren uyuşmazlıkların çözüm yeri aynı yasanın 33/1. maddesinin "Kat Malikleri kurulunca verilen karara razı olmayan veya kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira aktine oturma "sükna" hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin borç ve yükümlülerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören Kat Maliki veya kat malikleri ana gayrimenkulün bulunduğu yerin Sulh Mahkemesine baş vurarak hakimin müdahalesini isteyebilir". şeklindeki hükmünce sulh mahkemesidir. O halde olayda Kat irtifakına tabi ana taşınmazın zemin kata ait ortak giderlerinin alınması konusunda yönetici tarafından açılmış bulunan alacak davasına bakmakla az önce açıklanan yasal esaslar uyarınca sulh mahkemesinin görevli bulunduğunun kabulü gerekir.
Genel Kuruldaki görüşmeler sırasında görev konusunda kıyas yolunun caiz olamıyacağı 634 sayılı Yasanın 17/2. maddesinde sözü edilen yöneticinin ancak yapının tamamlanması için seçileceğini ve yapı tamamlanmakla yöneticinin görevinin de sona ereceği 35. maddede hiç bir suretle Kat İrtifakından söz edilmediği kat malikleri kurulunda ve bu nedenlerle de kat irtifakına tabi bulunan ana taşınmazdaki ortak giderleri ilgilendiren bu davaya sulh mahkemesinin bakamıyacağı ileri sürülmüş isede çoğunluk sıra ile şu gerekçelerle bu düşüncelere katılmamıştır; gerçekten de mahkemelerin görevlerinin yasa ile tespiti bir Anayasa emri olması itibariyle görev konusunda kıyas caiz değildir. Ancak burada kıyas değil bir yasa hükmünün yorumu söz konusu olup, görev 634 sayılı yasanın 17 ve 33. maddeleriyle yasa koyucu tarafından yasa düzeyindeki kurallarla belirlenmiş olup, kıyasa baş vurulması söz konusu değildir. Diğer taraftan 634 sayılı yasanın 17/2. maddesi her ne kadar ilk hükmü ile yöneticinin yapının tamamlanması için tayin edilebileceğini öngörmüş ise de, madde bu hükümle yetinmemiş hemen bunun takiben Kat Mülkiyeti yöneticisinin görev ve yetkilerini düzenleyen hükümlere göndermede bulunmuştur. Eğer Kat İrtifakı yöneticisinin görevi yapının tamamlanması ile sona erse idi yasa koyucu ayrıca Kat Mülkiyeti'ne tabi taşınmaz yöneticisine ilişkin 35. maddeye göndermede bulunmazdı zira 35. maddedeki hükümler incelendiğinde görülmektedir ki getirilen düzenlemeler tamamlanmış bir yapının yöneticinin görevi sona ermektedir. Aksi halde 35. maddeyi 17. maddenin 2. fıkrası açısından işletmek olanağı kalmazdı. Uygulamada da bina tamamlandığı halde uzun süre kat mülkiyetine geçilemediği görülmekte ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce ve Medeni Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra kurulmuş bulunan irtifak haklarının belirli süre içerisinde Kat Mülkiyeti'ne çevrilmemesi halinde irtifak hakkının sona ereceği öngörüldüğü halde Kat Mülkiyeti kanununun yürürlüğe girmesinden sonra kurulmuş kat irtifakı yönünden böyle bir düzenleme getirilmemiştir. Bu açıklamaların sonucu olarak yapının tamamlanması ile 17/2. madde uyarınca seçilen yöneticinin görevi kendiliğinden sona ermez. 35. maddede de her ne kadar kat irtifakı kat ittifakları malikleri kurulundan söz edilmiyorsa da kat irtifakı söz konusu olan hallerde 17. maddenin yaptığı gönderme nedeniyle Kat Mülkiyeti yerine kat irtifakı ve kat malikleri yerine kat irtifakı maliklerinin kaim olacağı açıktır. Bu nedenlerle göreve ilişkin direnme uygun olduğundan direnmeye yöneltilen temyiz itirazlarının reddi ile gider yönlerin incelenmesi için dosya özel daireye gönderilmelidir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının reddiyle yukarıda açıklanan nedenlerle göreve ilişkin direnme uygun bulunduğundan direnmeye yönetilen diğer yönlerin incelenmesi için dosyanın 5. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine 10.11.1976 gününde birinci görüşmede yeterli çoğunluk sağlanamadığından ikinci görüşmede yarıyı geçen çoğunlukla karar verildi.