 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1976/1670
K: 1977/484
T: 18.05.1977
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Muğla Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.9.1972 gün ve 52-998 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 8.2.1973 gün ve 353-409 sayılı ilamı ile, "hatır ve teminat için verilen senetlerin kambiyo senetleri şeklinde olması tarafların iç münasebetlerine tesir etmez. Bilirkişi raporunda (A) lehine açılan 3 nolu hesabın teminatını teşkil etmek üzere dava konusunu teşkil eden 2.2.1966 tarihli 2500 liralık senet de dahil olmak üzere cem'an 7500 liralık üç adet senet verildiği, bunlardan borçlusu davalının bulunduğu dava konusu senedin hesabın diğer kefili davacı (M) tarafından ödendiği 15.2.1966 tarihli 2500 liralık senedin ise davalı (N) tarafından ödendiği belirtilmiştir. Diğer 2500 liralık senedin kimin tarafından ödendiğine dair raporda bir kayıt yoktur. Bu paranın kimin tarafından ödendiği belli olmasa bile rapora göre davacı ve davalı 2500 er lira ödemek suretiyle eşit pay almışlardır. Bu halde bozma dairesinde eşit tediye olunduğundan davacı rücu edemez. Diğer 2500 liranın kimin tarafından ödendiği tesbit edildiği takdirde davacının ödediği parada fazlalık bulunursa ancak o miktardan dolayı davacı davalıya rücu edebilir. Bilirkişinin banka hesabı bakımından ticari senet görüşü taraflar arrasındaki münasebeti ilgilendirmiyeceğinden tarafların kesin tediyelerinin tesbit edilerek eşit miktardan fazlasının tahsiline karar verilmesi gerekirken" sebebiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu kararı:
Bir sözleşmenin biçim ve koşullarını tayinde iki tarafın gerçek ve müşterek maksatlarını aramanın icabedeceği Borçlar Kanunun 18. maddesi hükmü gereğidir.
Olayda taraflar dava dışı (A) lehine açılan senet karşılığı avans kredi hesabının kefili durumundadır. Dava konusu lehdarı (A), borçlusu davalı olan ve davacı tarafından ödenen 2500 lira bedelli senet aynı bedelli lehdarı yine (A) borçlularının da davacı ile yine dava dışı (H) olan iki senetle birlikte kredi hesabının teminatı olarak verilmiştir. Kefil olan taraflar bu kredi hesabı nedeni ile eşit miktarda ve 2500 er lira ödemişlerdir. Davacının davalıya oranla fazla ödemede bulunduğuna ilişkin bir iddiası mevcut değildir. Bu durumda Borçlar Kanununun 488. maddesine göre davacının yaptığı ödeme nedeni ile diğer kefil davalıya rücu hakkından söz edilemiyeceğinden dava reddedilmek gerekirken kabulünü öngören önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA 18.5.1977 gününde oybirliği ile karar verildi.