 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E : 1976/10
K : 1976/2554
T : 22.09.1976
- YETKİLİ MAHKEME
- DAVALININ YETKİ İTİRAZI(BİRDEN FAZLA YER GÖSTERMESİ)
ÖZET : Davalı vekili Erzincan mahkemesinin yetkili olmadığını bildirmiş ve yetkili mahkeme olarak Ankara ve Sivas mahkemelerini göstermiştir.
Usul yasasında, yetki itirazında bulunan davalının birden fazla mahkemeyi yetkili göstermesine engel bir kural yoktur. Bu durumda, iki mahkemeden birisini seçme hakkı davacıya ait olur.
Davacı, haksız eylemin işlendiği yer olarak kabul etmesi nedeniyle Erzincan'da dava açmış bulunmasına göre, gerçekten eylem yeri olan Sivas'ın kabulü ve dosyanın oraya gönderilmesi gerekir.
(1086 s. HUMK m. 9, 10, 17,21,23,27)
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda (Erzincan Asliye Hukuk Mahkemesi) nce, davanın kabulüne dair verilen 4/12/1972 gün ve 608 - 1189 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 16/1/1975 gün ve 6151 - 227 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: S.S.K. Genel Müdürlüğü.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Usulün 9. maddesi hükmünce Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça her dava açıldığı tarihte davalının Türk Kanunu Medenisi gereğince ikametgahı yer mahkemesinde görülür. Aynı Yasanın 10. maddesi gereğince sözleşmenin icra olunacağı veyahut müddenaleyh veya vekili dava zamanında orada bulunmak şartıyla akdin vuku bulduğu yer mahkemesinde, 17. maddesine göre bir tüzel kişinin muhtelif yerlerde şubeleri bulunduğu takdirde o şubenin işlemlerinden dolayı, şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açılabilir. Ceza usulün 21. maddesinde haksız fiil halinde fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde de dava açabileceği öngörülmüştür. Dava Erzincan Mahkemesinde açılmış, davalı vekili davaya verdiği cevapta yetkisizlik itirazında bulunarak Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünün Ankara'da bulunduğunu, işlemin Sivas'ta yapıldığını ileri sürerek davanın ikametgah mahkemesi olan Ankara veya haksız fiilin vaki olduğu Sivas Mahkemesinde açılması gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkeme yetki itirazını reddederek iddiayı hüküm altına almış, özel daire Erzincan Mahkemesinin Usulün 9, 17 ve 21. maddelerinde sayı] anlardan hiçbirisine girmediği ve bunun sonucu olarak yetki itirazının kabulü gerektiği nedenleriyle kararı bozmuş, mahkeme önceki kararında direnmiştir.
Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında usulün 23. maddesinde "mahkemenin selahiyattar olmadığını iddia eden tara selahiyattar mahkemeyi beyana mecburdur." denilmiş olmasına, olayda davalı vekili selahiyattar mahkeme olarak Ankara ve Sivas mahkemelerini göstermiş bulunmasına göre iki yer mahkemesinin birlikte gösterilmesi halinde usulüne uygun bir itirazdan söz edilip edilemeyeceği hususa ön sorun olarak tartışılmıştır; Önce şu husus belirtilmelidir ki usulün 23. maddesinin metni az önce aynen alınan hükmünde yetki itirazında bulunan birden fazla mahkemeyi yetkili olarak gösterme olanağı yasaklanmamıştır. 0 halde itirazda bulunurken birden fazla yer mahkemesinin yetkili olarak gösterilebilme olanağı kabul olunmalıdır. Ancak bu takdirde 27. maddenin "Mahkeme vazifedar veya selahiyattar olmadığından dolayı dava arzu halinin reddine karar verdiği takdirde arzuhali ve dava dosyasını ait Olduğu mahkemeye gönderir." hükmünün nasıl bir uygulama bulunacağı sorunu ortaya çıkmaktadır. Bir davanın görülmesinde birden fazla yer mahkemesinin yetkili bulunması halinde, seçim hakkının davacıya ait bulunduğu tartışma götürmeyecek kadar açık bir keyfiyettir. Davacıda bu seçimi yaparak davayı haksız fiilin vukubulduğu yer mahkemesi olarak kabul ettiği Erzincan Mahkemesinde açmış, davalı ise davanın Ankara veya Sivas'ta açılması gerektiğini Erzincan Mahkemesinin yetkisiz olduğunu ileri sürmüştür.
Davacı haksız fiilin vukubulduğu yer mahkemesini tercih etmiş ancak fiilin vukubulduğu yer zarfıyla davayı Erzincan'da açmıştır. Dosyadaki delillerden haksız fiilin vukubulduğu yerin Sivas olduğu anlaşılmış bulunması ve Erzincan Mahkemesinin de yetkili mahkemelerden hiçbiri olmaması itibariyle davalının yetki itirazı kabul olunarak davanın yetki yönünden reddi ve dosyanın Sivas Mahkemesine tevdii gerekir. Bu nedenle mahkemece Hukuk Genel 1513 Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yıl. karıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) 22/9/1976 gününde oybirliği ile karar verildi.