Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 1976/7-524
K. 1976/560
T. 27.12.1976
DAVA VE KARAR : Bir izaleyi şuyu davasının keşfi sırasında birlirkişiye bağırarak keşfin intizamını bozması nedeniyle B.......... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14/06/1976 günlü kararı ile HUMK.nun 150. maddesi gereğince bir hafta hafif hapse mahkum edilen Y.'nin şartla salıverilmesine yer olmadığına ilişkin aynı mahkemeden verilen 16/06/1976 tarihli karara vuku bulan itirazın reddi yolunda bu yer Asliye Hukuk Mahkemesince ittihaz olunan 16/06/1976 günlü karar aleyhine Adalet Bakanlığı'ndan verilen 18/08/1976 gün ve 35833 sayılı yazılı emirlerine dayalı olarak dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığının 20/08/1976 gün ve 609 sayılı tebliğnamesiyle bozulması isteğiyle gönderildiği Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 23/11/1976 günlü kararı ile; Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerle kanuna muhalefet edildiğini haber alan Adalet Bakanının o karar ve hükmün bozulması için Yargıtay'a müracaat etmesi yolunda Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı emir verebileceğini içeren CMUK.nun 343. maddesinin ceza mahkemelerinden verilen hükümlerin temyiz olunabileceklerini hükme bağlayan aynı yasanın 305. maddesiyle birlikte incelenmesinden yazılı emire konu teşkil eddecek hüküm ve kararların ceza mahkemeleri ve hakimleri tarafından verilmiş hüküm ve kararlarla sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.
Adalet Bakanlığının 18/08/1976 gün ve 35833 sayılı yazılı emrine konu olan kararın ise B.......... Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş bir karar olması nedeniyle konunun CMUK.nun 343. maddesi kapsamı içerisinde mütalaasına yasal olanak görülmemiştir.
Bu nedenle yazılı emire dayalı tebliğname münderecatı yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiş bulunmaktadır.
Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında: CMUK.nun 305. maddesi karar başlığı ve kapsamından da anlaşılacağı gibi temyizi kabil olan ve olmayan hükümleri sınırlamakta olup temyize ve binnetice tekerrüre esas olmayacak hükümler hakkında adı geçen yasanın 343. maddesi hükümleri çerçevesinde temyize başvurulacağı hükmünü taşımaktadır.
Bir başka anlatışla 305. maddesinin son fıkrası, temyiz olunmayan hükümler açısından 343. maddeye yollama yapmakta buna karşın 343. madde kendi yapısı içerisinde bağımsız hükümleri kapsamaktadır. Bu nedenle 305. maddenin son fıkrası hükmünden, yazılı emire konu teşkil edecek hüküm ve kararların ceza mahkemeleri ve hakimleri tarafından verilmiş hüküm ve kararlarla sınırlı olduğu sonucunun çıkarılmasına yasal olanak yoktur.
Diğer taraftan 343. maddede böyle bir sınırlayıcı hüküm yoktur. Böyle bir sınırlamanın varlığı halinde HUMK.nun 150. maddesine göre bütün koşulları ile özgürlüğü kısıtlayan bir cezanın uygulanması ve yerine getirilmesi açısından ortaya çıkacak yasaya ayykırılık, yasal denetimden yoksun bırakılmış olacaktır.
Bu nedenlerle Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 23/11/1976 tarih ve 8995/8921 sayılı kararının kaldırılarak ihbarnamemiz veçhile B.......... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
1 - HUMK.nun 427. maddesi CUMK.nun 305. maddesi doğrultusunda temyizi kabil olan ve olmayan kararları açıklamaktadır. Her iki Usul Kanunun hukuk ve ceza mahkemelerinde ayrı ayrı uygulanmak üzere yürürlüğe konulduğunda ve sarahat olan hallerde birinin diğer mahkemede uygulanamayacağında ve bu nedenle de mahkemelerden verilen her türlü kararı kendi usul yasasına bağlı olarak aleyhlerine kanun yoluna başvurulacağında bir tereddüt yoktur. Ve bu yüzdendir ki İcra ve İflas hukukunda ayrık hükümler getirilmiştir.
Nitekim CMUK.nun 343. maddesinde gösterilen olağanüstü yasa yolu doğrultusunda ve buna paralel olarak HUMK.nun 427/3 madde ve fıkrasında da hukuk mahkemelerinden verilen kararlar aleyhine bu çeşit bir yasa yoluyla hükmün kanun yararına bozulabileceği yasalaştırılmıştır.
Bu durumda ise "Hürriyeti kısıtlayıcı" ve "yerine getirme hukuku" ile ilgili de olan hukuk mahkemesinden verilen kesin bir hükmün Yargıtay'ın Ceza Dairelerince denetlenmesine yasal olanak bulunmamaktadır. CMUK.nun 343. maddesindeki mahkemeler ve hakim deyimlerinin yasanın uygulama alanı gözönüne alındığında ve 305. madde ile birlikte düşünüldüğünde "Ceza Mahkemeleri ve Hakimleri olduğu şüphe götürmez. Bunun gibi HUMK.nun 427 maddesi de mahkemelerden verilen kararlar derken bunun hukuk mahkemeleri olduğu aynı biçim bir kesinlik gösterir.
Böylece yukarıda aynen alınan Yargıtay 7. Ceza Dairesinin yazılı emire dayalı tebliğname münderecatı yerinde bulunmadığından reddine ilişkin kararı usule ve yasaya uygun bulunmuştur. Bu itibarla Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
2 - Çoğunluğa karşı olan görüş ise: incelenmesi sözkonusu olan hürriyeti bağlayıcı cezayı kapsayan bir hukuk mahkemesi kararı değil, böyle bir cezanın yerine getirilmesinde şartla salıverme konusunda husule gelen bir uyuşmazlık bulunmasına ve 647 sayılı yasanın uygulanması sözkonusu hallerde ise uzmanlaşma gözönüne alınınca kararın Yargıtay Ceza Daireleri tarafından incelenmesi gerekmesine, ceza usulünün 343. maddesindeki mahkemeler ve hakimler deyimlerinin dar anlamda düşünülmeyerek ceza uygulamasının gerektirdiği her halde bütün mahkeme ve hakimler tarafından verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşen kararların bu olağan üstü yasa yoluyla denetiminin sözkonusu edildiğinin kabul edilmesinin gerekmesine ve dayandığı diğerr gerektirici nedenlere göre, yerinde görülen itirazın kabulüne karar verilmesi icabettiği yolundadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE 27/12/1976 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini