 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/6-316
K: 1976/330
T: 12.07.1976
- KİŞİSEL DAVA DİLEKÇESİ (SAVCIYA BİLDİRİM - DAVANIN DÜŞÜRÜLMESİ)
ÖZET: Kişisel dava dilekçesinin, C. Savcısına bildirilmesi ve sonucuna göre davaya devam olunması gerekirken bu usul kuralı uygulanmaksızın duruşma yapılması ve davacının gelmediği, vekil de göndermediği gerekçesine dayanılarak ve vazgeçmiş sayılmak suretiyle davanın düşürülmesi doğru değildir.
(1412 s. CMUK m. 351, 361)
İzrardan sanık (H) nin yapılan yargılaması sonunda; CMUK.nun 361. maddesi gereğince şahsi davanın düşürülmesine ilişkin (Serik Sulh Ceza Mahkemesi) nden verilen 13.11.1975 günlü hüküm o yer C. Savcısının temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek, 19.11.1976 gün ve 232/187 sayılı ilamiyle bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 13.5.1976 günlü son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 216.1976 gün ve 6/3937 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
(R) nin ekili pamuk tarlasını tahrip etmek suretiyle izrardan sanık (H) hakkındaki şahsi davanın, davacının usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen duruşmaya gelmediğinden, mazeretini bildiren bir belge de göndermediğinden ve kendisini bir vekille de temsil ettirmediğinden bahisle ve CMUK.nun 361. maddesi uyarınca düşürülmesine ilişkin mahkeme kararını, mahalli C. Savcısının temyizi üzerine inceleyen özel daire: CMUK.nun 351. maddesi gereğince kamu adına davaya iştirak edilip edilmeyeceği, C. Savcılığından sorulmadan, duruşmaya devamla takip edilmediğinden bahisle düşme kararı verilmesinin, yasaya aykırı olduğu düşüncesi ile bozmuş, mahkeme ise, bazı gerekçeler ileri sürerek eski hükümde direnmiştir.
CMUK.nun 351. maddesi son fıkrasının (şahsi dava dilekçesi ıttıla hasıl etmek üzere Cumhuriyet Savcısına tebliğ edilir) şeklindeki emredici hükmü gereğince, mahkemenin, şahsi dava dilekçesini, C. Savcısına tebliğ ve sonucuna göre davaya devam etmesi gerektiği halde, yasanın bu amir hükmüne aykırı olarak, dava dilekçesini Cumhuriyet Savcısına tebliğ etmeden duruşma yaparak, yazılı gerekçe ile ve CMUK.nun 361. maddesi uyarınca düşme kararı vermesi, usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne karşı olan üyeler düşme kararı şahsi davacıya tebliğ edildiği halde, eski hale getirme isteğinde bulunulmamış ve böylece davanın yürütülmesi olanağı kalmamış olmasına göre, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle direnme hükmünün onanmasına karar verilmesi düşüncesiyle çoğunluk oyuna katılmamışlardır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istem gibi direnme hükmünün (BOZULMASINA), 12.7.1976 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.