 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/569
K: 1977/12
T: 07.01.1977
DAVA : Hakaretten sanık Halil hakkında yapılan yargılaması sonunda; şahsi davacı Şerife'ye 6.12.1975 ve 20.12.1975 tarihlerindeki iki defa yüzüne karşı hakarette bulunduğu sübuta erdiğinden mahkemece sanığın iki defa TCK'nun 482/3 ve 71. maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin olarak verilen hükmü özel daire; sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak : 6.12.1975 gününde vuku bulan hakaretin karşılıklı olduğu, olay tanıkları Huriye ve Emine taraflarından bildirildiğine göre TCK'nun 485. madesinin 2. fıkrasının uygulanmasına yer olup olmadığının karar yerinde tartışılmamasını yasaya aykırı bularak bozmuş; mahkeme ise bazı gerekçelerle bozmaya karşı direnme hükmü kurmakla yetinmiştir.
1- Mahkemeler tarafından verilen hükümlerin temyiz edilmeleri üzerine Yargıtay'ca bozulması halinde o hüküm muhtelif fıkralardan oluştuğu takdirde ve bunlardan bir veya bir kaçı için özel daire onama kararı vermedikçe, tamamı bozulmuş sayılır ve infaz niteliğini yitirir. Diğer bir deyimle bozma hükmün tamamına sari olur.
Bu durumda mahkemenin direnilen ve uyulan kısımla birlikte evvelce dokunulmamış ve o hususa ait itirazların reddine karar verilmiş olsa bile, gerekçeleri ile birlikte hükmün tümünü karar altına alması yasa icabıdır.
Hal böyle iken mahkemece yalnızca bozulan kısma ilişkin olarak hüküm kurulduğu özel dairece sair itirazların reddedildiği gerekçe yapılarak 20.12.1975 günlü hakaret suçundan verilen hükmün kesinleştiğini ileri sürmek suretiyle bu hususta yeniden bir hüküm kurulmadığı gibi buna gerek de olmadığına ilişkin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durum ise CMUK'nun 250 ve 261. maddelerini ihlal edici niteliktedir.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün esası incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
2- Çoğunluğa karşı olan görüş ise; Genel Kurulun ancak direnme hususunu inceleyebileceği hüküm kurulmayan husus hakkında ise evvelce bir bozma yapılmamış ve doğal sonucu olarak direnme hükmü verilmemiş olmasına göre, mahkemece meskut bırakılan bu suç ve dava hakkında her zaman hüküm kurulabileceğinden ve bu özel dairece incelendiğinden bu hususun karar yerinde işaret edilmesi suretiyle esasın incelenmesi gereketiği yolunda oy kullanmışlardır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenle tebliğnamedeki isteğe aykırı olarak direnme hükmünün esası incelenmeksizin (BOZULMASINA) depo parasının geri verilmesine 7.1.1977 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.