 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/563
K: 1977/10
T: 17.01.1977
DAVA : Tehditten sanık F'nin yapılan yargılanması sonunda hükümlülüğüne ilişkin Giresun Sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 15.9.1976 günlü hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince incelenerek onanmasına dair verilen 25.11.1976 gün ve 9111/10182 sayılı ilama karşı C.Başsavcılığı'nca 2. Ceza Dairesinin onama kararını kaldırılarak hükmün bozulması istemini bildiren 22.12.1976 gün ve 128 sayılı itiraznamesiyle dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Tehditten sanık (F)'nin TCK.nun 191/1. maddesi ile mahkumiyetine ve cezasının teciline ilişkin hükmün sanık vekili tarafından yapılan temyizi üzerine Özel Dairece onanmasına karar verilmiştir.
C.Başsavcılığı itirazında : Sanığın sarfettiği kabul edilen "... seni elimden kimse kurtaramaz..." sözünde TCK.nun 191/1. madde ve fıkrasında yazılı olduğu üzere, mağdureyi ağır ve haksız bir zarara uğratmak hallerinin bulunmadığı ancak TCK.nun 191/son madde ve fıkrasında yer alan sair tehditlerin kapsamı içinde kaldığı ve mağdurenin iç huzurunu bozduğu onu endişeye düşürdüğü anlaşıldığından özel daire onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
1 - Toplanan delillere ve dinlenen mağdure ile tanık beyanlarına ve mahkemenin de hüküm yerindeki kabulüne göre mağdureden boşanmak suretiyle ayrıldığı anlaşılan sanığın, onun çalıştığı bankaya gidip yaptığı tartışma sonu kendisine "seni elimden kimse kurtaramaz" şeklinde söz sarfederek tehdit ettiği tesbit edilmiştir.
TCK.nun 191/1. maddesinin uyglanabilmesi için eylem failinin sarfettiği sözlerden muhatabının "ağır ve haksız bir zarara uğratacağının" açıkça belli olması icap eder. olayın ise sureti cereyanına göre sanığa izafe edilen ve yukarıya aynen alınan sözlerde tehdit keyfiyetini sanık tarafından nasıl bir hareket yapılacağı hususu açıklanmadığından TCK.nun 191/1. maddesindeki boyutlara ulaşmadığı, eylemin bu haliyle ancak aynı maddenin son fıkrasında sözü edilen "sair tehdidat" sınırlarında kaldığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla C.Başsavcılığı itirazının kabulüne ve özel dairenin onama ilamının kaldırılmasına ve mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
2 - Çoğunluğa karşı olan görüş ise, dosyaya toplanan delillere, sureti savunmaya ve oluşa ve özellikle sanık tarafından sarfedilen sözlerin yalnız itirazda bahsedilenden ibaret olmayıp kardeşlerin ağa geçiniyor, kainat gelse seni elimden kimse kurtaramaz şeklinde olmasına bu deyimin ise çok kapsamlı ve muhatabı üzerinde ağır ve haksız bir zarar uğratıcı nitelik taşımasına ve binnetice sanığın amacının da bu olduğunun anlaşılmasına göre mahkemenin kabulü ve bunu benimseyen özel daire görüşü yerinde görüldüğünden itirazın reddine karar verilmesi gerektiği yolundadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle C.Başsavcılığı itirazının kabulüne Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 25.11.1976 gün ve 9111/10182 sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve Giresun Sulh Ceza Mahkemesi'nin 15.9.1976 gün ve 89/535 sayılı kararını sanığın sarfettiği kabul edilen "Seni elimden kimse kurtaramaz" sözünde TCK.nun 191/1. madde ve fıkrasında yazılı olduğu üzere mağdureyi ağır va haksız bir zarara uğratma hali bulunmamasına göre eylemin aynı maddenin son fıkrasında yazılı sair tehdidat olduğu düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesinin yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle BOZULMASINA depo parasının sanığa iadesine 17.1.1977 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.