 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/519
K: 1976/536
T: 20.12.1976
DAVA : Reşit olmayan mağdurenin zorla ırz ve namusuna tasaddide bulunmak ve kaçırıp alıkoymaktan sanık (C)nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne, alıkoyma suçundan beraatine ilişkin (Niğde Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 30.8.1976 günlü hüküm katılan ve sanığın temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nce incelenerek, 19.8.1976 gün ve 2551/2360 sayılı ilamıyla bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 6.10.1976 günlü son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili ve sanık vekili tarafından istenilmiş koşulları da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının sanığın temyiz isteklerinin reddi ve katılan yönünden inceleme yapılarak hükmün bozulması istemini bildiren 25.11.1976 gün ve 5/3468 sayılı tebliğnamesiyle 1.Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 30.6.1967 doğumlu (K)nin zorla ırz ve namusuna tesaddide bulunmak ve kaçırıp alıkoymaktan sanık (C)nin TCK.nun 415/2 ve 55/3. maddeleriyle cezalandırılmasına ve unsurları bulunmadığından kaçırmaktan beraatine ilişkin hükmü özel daire; sair itirazlar yerinde değilse de mağdurenin sanık tarafından saman doldurulmak bahanesiyle kandırılmış samanlığa götürülerek orada ırz ve namusuna tasaddide bulunulması eyleminde kaçırma suçunun da oluştuğu gözetilmeden yazılı nedenlerle bu suçtan beraat kararı verilmesini yasaya aykırı bularak bozmuş, mahkeme ise bazı gerekçelerle evvelki kararında direnmiştir.
Sanığın süresinden sonra vaki duruşmalı temyiz isteğinin CMUK.nun 317. maddesine göre reddine ve incelemenin müdahil vekilinin temyizine hasren yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek yapılan müzakerede:
Dosya münderecatına, toplanan delillere ve mahkemenin de bunlara uygun olan sureti kabulüne göre; sanığın olay tarihinde 30.8.1967 doğumlu olan mağdure (K)yi saman doldurmak bahanesi ile kandırıp motorsikletine bindirerek kendi samanlığına götürdüğü ve orada mağdureyi kucaklayıp samanların içine yatırdığı, korkup ağlamasına ve mukavemetine rağmen zorla ırz ve namusuna tasaddide bulunduğu ve amacına nail olunca da bırakıp kaçtığı anlaşılmaktadır.
Kız ve kadın ve erkek kaçırmak cürümlerini konu alan TCK.nun 429 ve 433. maddelerinde kaçırma ve alıkoymanın bir unsuru da eylemin (şehvet hissi) ile ika edilmesi olduğuna göre maksadı saman doldurmak olmadığı belli olan sanığın yukarıda açıklanan eyleminin ilk aşamasında unsurları ile birlikte kaçırma suçunun oluştuğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemenin özel daire bozmasına uyarak doğrultusunda bir karar vermesi gerekirken sanığın amacının tasaddi olduğunu ileri sürerek bu suçtan mahkumiyet karar verirken kaçırma eyleminden unsuru bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermesi yasaya aykırı görülmüştür. Böyle bir görüş amacı zorla ırza geçmeye veya tasaddiye matuf olan bütün zorla kaçırma eylemlerinin müeyyidesiz kalması gibi bir sonuç doğurur.
Bu itibarla müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kaçırma suçundan beraate ilişkin olarak verilen direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenle tebliğnamedeki istek gibi direnme hükmünün BOZULMASINA, depo paralarının müdahil ve sanığa geri verilmesine 20.12.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.