 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/505
K: 1976/526
T: 13.12.1976
DAVA : Hakaretten sanık (H)nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 10.3.1976 günlü hüküm, sanığın temyizi üzerine, Yargıtay 2. Ceza Dairesi'nce incelenerek, 3.6.1976 gün ve 4025/5447 sayılı ilamıyla bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 15.9.1976 günlü son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 15.11.1976 gün ve 2/9257 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Hakaretten sanık (H)nin TCK.nun 482/3, 59; 647 sayılı Kanunun 4/1 maddelerince mahkumiyetine ilişkin hükmü özel daire "Olayın görgü tanıkları (H.Ç.) ve (İ) şahadetlerinde, sanığın sarf ettiği hakaretamiz sözlere karşı davacının yerden taş olarak (Sakalımdan ne istiyorsun be geçmişini s.k. ettiğim) diye sövdüğünü ifade etmelerine ve mahkemece de o suretle kabul edilmiş olmasına göre, karşılıklı hakaret nedeniyle 485. maddenin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi" isabetsizliğinden bozmuş, mahkeme ise, bazı gerekçelerle eski hükümde direnmiştir.
Dosyaya, şahadete ve bilhassa mahkemenin kabulüne göre sanığın sarfettiği kötüleyici sözlere, davacının yerden taş olarak "Sakalımdan ne istiyorsun be geçmişi s.k. ettiğim" diye sövdüğü anlaşılmaktadır.
TCK.nun 485/2. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için iki ayrı tarafından birbirini kötülemesi tahkir etmiş olması yeterlidir. Ayrıca diğer tarafın dava açması zorunlu bulunmamaktadır. Mahkeme bu gibi halerde icabına göre iki taraf veya hangi tarafın sebebiyet verdiğini değerlendirerek, biri hakkında cezayı düşürebilme yetkisine sahiptir.
Bu bakımdan özel dairenin yukarıda açıklanan bozması usule ve yasaya uygun olup Yargıtayın kararlılık gösteren içtihatları da bu yolda bulunduğundan, sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün tebliğnamedeki düşünce uyarınca BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine, 13.12.1976 gününde oybirliği ile karar verildi.