 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/362
K: 1976/399
T: 04.10.1976
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırı davranıştan sanık (V) nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Elazığ Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 30.3.1976 günlü hüküm, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince incelenerek, onanmasına dair verilen 22.6.1976 gün ve 4861/5206 sayılı ilama karşı C. Başsavcılığınca; 8. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılarak hükmün bozulması istemini bildiren 15.7.1976 gün ve 83 sayılı itiraznamesiyle dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 6136 sayılı Kanuna muhalefetten sanık (V) nin anılan Kanunun 15. maddesi uyarınca 6 ay hapis ve 250 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine, 647 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince hapsin para cezasına çevrilmesine, suç aleti bıçağın zoralımına ilişkin mahkumiyet hükmü, sanığın temyizi üzerine 8. Ceza Dairesince incelenerek 22.6.1976 gün ve 4861/5206 sayılı ilamla onanmıştır.
C. Başsavcılığı 15.7.1976 gün ve 83 sayılı itiraz yazısında; suç üstü tutanağı, emanet makbuzu ve şahadete göre, sanıkta ele geçen bıçağın çakı bıçağı olduğunun anlaşıldığını; duruşmada dinlenen bilirkişinin ise, suç konusu bıçağın sivri uçlu, tek ağızlı, bir yüzünde oluk bulunan hançeri bıçaklardan olduğunu bildirmekle yetinip, bıçağın esas niteliği üzerinde durmadığını, gövdesi içine katlanıp kapanabilen kesici aletlerden olan çakı bıçaklarında da yapıları bakımından tırnak olduğu bulunacağı gerçeğini nazara almadığını ve incelediği bıçağın "hem saldırı, hem de savunmada kullanılan, ucu eğri ve sivri kamaya benzer bıçak" şeklindeki tarifi mümkün olan hançere hangi özellikleri ile ne suretle benzediğini de açıklamadığını, bu durum karşısında; bilirkişi olarak düşüncesine başvurulan polis memurunun gerek bıçak üzerindeki incelemesinin, gerekse serdettiği düşüncesinin yeterli olmadığı gözönünde tutularak, suç konusu bıçağın Polis Enstitüsü uzmanlarına incelettirilerek memnu bıçaklardan sayılıp sayılamıyacağı hususunun tespiti gerekirken, eksik soruşturma ve yetersiz bilirkişi düşüncesine dayanılarak mahkumiyet hükmü tesisinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek onama ilamının ortadan kaldırılarak mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi istenmiştir.
Elazığ Emniyet Müdürlüğü Teknik Büroda polis memuru olduğu anlaşılan bilirkişi (Ç) nin sanığın da hazır bulunduğu 30.3.1976 günlü celsede tesbit olunan, "Tetkikatına tevdi edilen suç konusu bıçak, bagalit saplı, sapı dahil 18,5 cm. uzunluğunda sivri uçlu tek ağızlı, bir yüzünde oluk bulunan ve namluya yakın kısmında uçları içeriye doğru kıvrılmış sarı madeni parça ile kaplı hançer benzeri bir bıçak olup, 6136 sayılı Kanuna göre taşınması ve bulundurulması yasak bıçaklardandır" şeklindeki kesin ve ayrıntılı mütalaası ve sanığın da bu mütelaaya karşı bir diyeceği olmadığını beyan etmiş olması karşısında; suç konusu bıçak üzerinde itirazda önerilen incelemenin yaptırılmasında lüzum ve zaruret görülmediğinden, C. Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığının itirazının (REDDİNE) 4.10.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.