 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/36
K: 1976/3
T: 16.02.1976
DAVA : Haksız tutuklandığı günler için 466 sayılı kanun gereğince tazminat verilmesi isteğiyle davacı M.Darı vekili tarafından açılan dava üzerine Gaziantepli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 31.1.1975 günlü hüküm davacılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek 7.5.1975 gün ve 1370/1846 sayılı ilamıyla bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 4.11.1975 günlü son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığının hükmün onanması istemini bildiren 27.1.1976 gün ve 147 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Haksız yere tutuk kaldığı günler için 466 sayılı kanune göre hazinece zararların ödenmesi isteğinde bulunan M. Darı'nın isteğinin reddine ilişkin olarak Gaziantep 2. Ceza mahkemesi'nden verilen hükmü özel daire; Davacı M.Darı hakkında TCK.nun 448, 51 ve 55/3. maddelerine göre ceza tayini için kamu davası açılmasına, duruşmada taayyün eden vasfı nazara alınmak suretiyle, fiili TCK.nun 456/4, 62, 457/1, 55/3. maddelerine girdiğinden ve tümü 1803 sayılı kanunun 4/B 1/a, maddelerine istinaden bu dava ortadan kaldırılmış olup 12.9.1970 tarihi ile 26.6.1973 tarihleri arasında mevkuf kaldığı günler için 466 sayılı kanun 1 ve 4. maddeleri gözönünde bulundurularak tazminat takdiri gerekip zarar istemine dair dilekçe üzerine mahkeme üyelerinden birisinin incelemesi için görevlendirilmesi icap ettiği halde bu madde hükmü yerine getirilmeden talebin reddine karar verilmesini yasaya aykırı bularak bozmuş, mahkeme ise bazı gerekçelerle evvelki kararında direnmiştir.
Kanun dışı tutuk kalınan günler için uğranılan zararların Devletçe hangi koşullarda tazmin edileceği 466 sayılı kanunun 1. maddesinde açıklanmış olup, bunlar arasında Kamu davasının af nedeniyle ortadan kaldırılması hali zikredilmemektedir. Bu nedenle açılan bir dava suç vasfı sonradan değişmiş ve bu nedenle de dava af sebebiyle ortadan kalkmış bile olsa tutuk kalınan günler için devletten zararların giderilmesi istenilemez.
466 sayılı yasanın 3. maddesi istek üzerine mahkeme kurulunun içlerinden bir üyeyi işin incelenmesi ile görevlendiriceği yolunda bir hükmü ihtiva etmekte ise de bu hüküm istemin esastan reddi, ayrıca incelemeyi gerektirmediği hallerde, uygulanması zorunlu olmaktan çıkar.
Olayda sanık hakkında öldürmek suçundan kamu davası açılmış, eyleme TCK.nun 456/4 ve 62. maddeleri kapsamında görülerek hakkındaki kamu davasının af nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiş olmasına, göre, mahkemenin işin incelenmesine bir üyeyi görevlendirmeden isteğin reddine ilişkin olarak karar verdiği anlaşılmaktadır ki, bu da usule ve yasaya uygun bulunmuştur.
Bu itibarla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle yukarıda açıklanan gerekçelerle direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki istek gibi direnme hükmünün onanmasına, depo parasının gelir yazılmasına 16.2.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.