 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/320
K: 1976/313
T: 05.07.1976
DAVA : Ruhsatsız dinamit bulundurmaktan sanık (M)nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 15/4/1976 günlü hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesince incelenerek, 24/5/1976 gün ve 5113/4988 sayılı ilamıyla bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 17/6/1976 günlü son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 29/6/1976 gün ve 2/6423 sayılı tebilğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Ruhsatsız dinamit bulundurmaktan sanık (M)nin TCK.nun 264/5. maddesi ile mahkumiyetine ilişkin hükmü özel daire CMUK.nun 1696 sayılı Yasa ile eklenmiş bulunan ek 3. maddenin verdiği yetkiye dayanarak TCK.nun 264. maddesini ihlal suçlarına ait davaların 2. sulh Ceza Mahkemesinde görülmesi Adalet Bakanı tarafından tensip ve tamim edilmiş bulunduğu nazara alınmadan davaya bakılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasını yasaya aykırı bularak bozmuş; mahkeme ise yeniden yaptığı yargılama sonunda bazı gerekçelerle evvelki kararında direnmiştir.
Mahkemelerin görev yönünden bozmalarına karşı direnme hakları bulunmadığı CMUK.nun 323. maddesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş içtihadı gereği olduğu gibi CMUK.nun 1696 sayılı kanunla eklenen ek 3. maddesi bu kabil suçların görülmesini suçun işlendiği yerde görevli mahkemenin birden fazla olması halinde rüyet edecek mahkemeyi 469 sayılı Mehakimin Teşkilatına ait Ahkamı Muaddil Kanununun 2. maddesi gereğince Adalet Bakanlığının tayin edeceğini açıkladığı ve Adalet Bakanlığı, Özlük İşleri Genel Müdürlüğünün 26/3/1973 gün ve 6/34 sayılı tamimi ile bu durumda 2 numaralı mahkemeleri görevli kıldığı ve böylece bu suça ilişkin davaya bakacak görevli mahkemenin İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi olarak belirlendiği, dosya arasında bulunan görevsizlik kararlarına göre Devlet Güvenlik Mahkemesinin işe el koymadığının dahi anlaşıldığı halde mahkemece özel daire bozma kararına uyularak doğrultusunda işlem yapılacakken ileri sürdüğü bazı gerekçelerle evvelki hükümde direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Bu itibarla sanık vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle tebliğnamedeki istek gibi direnme hükmünün BOZULMASINA depo parasının geri verilmesine 5/7/1976 gününde oybirilğiyle karar verildi.