 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/273
K: 1976/304
T: 05.07.1976
DAVA : Orman Kanununa muhalefetten sanık (A) hakkında yapılan yargılama sonunda; 6831 sayılı kanunun 108/1-4. madde ve 4. madde ve fıkraları gereğince takdiren ve teşdiden iki ay hapsine ve 150 lira ağır para cezası ile mahkumiyeti ve saireye ilişkin hükmü özel daire; 1 - Suç tesbit tutanağı münderecaatına ve dosya arasında mevcut orman bölge şefliğinin 24.6.1975 gün ve 226 sayılı cevabi yazısında teskere müstenidi 5.2.1975 tarihli teskere olduğuna ve tanıkların tutanakları teyit eden şahadetlerine göre sanığın eylemi 6831 sayılı Orman Kanunun 100/son maddesine uyduğu düşünülmeyerek 108/1. madde ile yazılı şekilde hüküm kurulmasını, 2 - Uygulama ve kabule ve suç konusu emvalin nihayet 350 kg. gibi az miktardaki çam kömürünün naklinde sanığa takdiren iki ay hapis 150 lira ağır para cezası olarak artırılması suretiyle tayininin, yasaya aykırı bularak bozmuş, mahkeme ise bazı gerekçelerle evvelki kararında direnmiştir.
A) Dosyaya 9.2.1975 tarihli suç tesbit tutanağı ile ek olarak tutulan 10.2.1975 günlü tutanak kapsamına ve orman bölge şefliğinin 24.6.1975 günlü ve 226 sayılı yazısı muhtevasına, tanık beyanlarına sanıkların ilk önce kömürü aldıkları şahsı bildirmemeleri aleyhe bir kabule götürümeyeceğine ve sübut bulan haline nazaran eylemin kaçak olmayan malı teskeresiz nakletmekten ibaret bulunmasına ve 6831 sayılı Orman Kanunun 100. maddesinin sarahatine göre; sanığın üzerine atılan suç, sözü edilen yasanın 100/son madde ve fıkrasına uygun görüldüğünden mahkemenin özel daire bozma ilamına uyarak doğrultusunda bir karar vermesi gerektiği halde ileri sürdüğü bazı gerekçelerle eylemin aynı yasanın 108/1. maddesine uyduğu yolundaki direnme hükmü usule ve yasaya aykırı görülmüştür.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile eylemin 108/1. maddeye girdiğine ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmelidir.
B) 2. bozma nedenine gelince; 1 - Sevke ve mahkemenin kabulune ve iki had arasında ceza tayin ederken hakimin serbest bulunmasına göre; mahkemenin kabulüne nazaran gerekçe göstererek asgari hadden ayrılmasından takdir hakkının kullanılması yönünden bir usulsüzlük tesbit edilemediğinden buna ilişkin direnme hükmü yerindedir.
Bu itibarla sanığın bu yöne matuf temyiz itirazlarının reddine karar verilmelidir. 2 - Çoğunluğa karşı olan görüş ise; uygulamalara, suç vasfına ve asgari hadden ayrılırken verilen cezanın eyleme oranla fahiş bulunmaması gerekmesine, esasa ilişkin bozma karşısında teşdiden ceza verilmesini icap ettiren gerekçenin de değerini yitirmesine göre direnme hükmünün bu sebepten de bozulmasına karar verilmesi gerektiği yolundadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenle tebliğnamedeki isteğe kısmen uygun olarak mahkemenin kabulüne göre iki had arasında gerekçe göstererek serbestçe ceza takdir edebileceğine ve gerekçesi itibariyle takdiren ve teşdiden ceza tertip ettiğine ilişkin direnme hususu yerinde ise de; hükmün "sanığın eylemin 6831 sayılı yasanın 100/son madde ve fıkrasına uyduğu düşünülmeyerek 108/1. maddesi gereğince ceza tertibinin yasaya aykırı bulunduğu" nedeniyle bozulmasına, depo parasının geri verilmesire, bozma hususunda 7.6.1976 günlü müzakerede oybirliğiyle takdiren ve teşdiden ceza tertibine ilişkin direnmenin doğru bulunduğu hususunda ise aynı gündemde gerekli yasal çoğunluk sağlanamadığından 5.7.1976 gününde ve ikinci müzakerede yarıdan bir fazlayı geçen çoğunlukla karar verildi.