|
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/245
K: 1976/271
T: 07.06.1976
DAVA : 6136 Sayılı kanuna aykırı davranıştan sanık Mehmet'in yapılan yargılaması sonunda hükümlülüğüne ilişkin Sincanlı Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 4.12.1975 günlü hüküm sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince incelenerek bozulması dair verilen 15.4.1976 gün ve 1276/3187 sayılı ilama karşı C.Başsavcılığınca; 8. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılarak hükmün onanması istemini bildiren 10.5.1976 gün ve 64 sayılı itiraznamesiyle dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 6136 sayılı kanuna aykırılıktan sanık Mehmet'in yapılan yargılaması sonunda; bu kanunun 13. maddesi gereğince tayin olunan cezasından sanığın samimi ikrarı, duruşmadaki hal ve tavrı, diğer durumları takdiri hafifletici sebep kabul edildiğinden TCK.nun 59. maddesi ile indirme yapılmasına ancak, geçmişteki hali ve ahlaki temayüllerine göre cezasının tecili halinde ileride bir daha suç işlemeyeceğine sebep olacağına hakimlikçe vicdani kanaat gelmediğinden tescil isteğininin reddine ilişkin olarak verilen hükmü özel daire; sair itirazları yerinde görmeyerek ancak; suçun işleniş biçimine, niteliğine ve çoban olan sanığın sabıkasız ve duruşmada izlenen olumlu durum ve kişiliğine göre; sanığın "geçmişteki haliyle ahlaki temayüllerinin..." olumsuz yönde doğrulayan ve tanımlayan herhangi bir neden bir belge veya izlenim bulunmadığı halde : Sadece 647 saığı yasanın 6. maddesinde yazılı sözcükleri tekrarlamak ve kapalı bir deyimle "vicdani kanaat" gelmedi diyerek erteleme isteğinin reddi yolundaki karar Anayasanın 135/son ve CMUK. nun 32. maddesine yazılı gerekçe anlam ve niteliğinde bulmayarak bozulmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı itirazına özetle; mahalli mahkeme duruşmada tefhim ettiği kısa kararda sanığın duruşmadaki hal ve tavrı, samimi ikrarı ve nedamet hali gibi unsurları sıra tecil isteğine gelince takdir hakkında dayanarak reddi cihetine gitmiştir. Kısa kararda takdiren red olarak tefhiminin gerekçesi uzun kararda sanığın geçmişine dair kanaat husule getirilemediği şeklinde açıklanmıştır. TCK.nun 59. maddesinin tatbiki için gösterilen sebepler, mücerret olarak bu suça diğer ifade ile (hale) münhasırdır. Geçmişle ve gelecekle bir ilgisi yoktur. Tecile yer olup olmadığının takdirinde ise hem geçmiş ve hem de gelecek nazara alınmıştır. Tecil müessesi sübjektif esaslara da yer vermiştir.
Her ne kadar sanığın sabıkası mevcut değilse de geçmişin her zaman için belgelendirilmesi ve geleceğin de önceden kestirilmesi mümkün değildir. Bu sebepten dolayı vazığı kanun bir şahsın tecile müstahak olup olmadığı hususunu sanığı müşahade eden hakimin görgü, duygu , takdir ve insiyatifine terk etmiştir. Takdir ve tahminde bir hata mevcut olup olmadığının evrak üzerinden anlaşılmasına imkan görülmemiştir, denilerek hükmün esasını teşkil eden kısa kararda, gerekçenin bilahare yazılıcağı açıklanmış, gerekçeli kararda da red sebeplerinin kanuna uygun olarak gösterilmiş bulunmasna göre hadisede CMUK. nun 32 ve Anayasanın 135. maddelerine muhalefet halinin de bahis konusu olamayacağının kabulü zorunlu olduğundan bu arada dayanılan bazı Genel Kurul kararlarından da bahsedilecek bu sebeplerden dolayı itiraz konusu ilamın kaldırılarak hükmün onanmasına karar verilmesi istenilmiştir.
1 - Oluşa ve toplanan delillere ve mahkemenin erteleme isteğini yasal gerekçelerle reddetmiş bulunmasına TCK. nu 59. maddesini uygularken karar aldığı gerekçenin ise tecil isteminin reddine ilişkin gerekçe ile ters düşmemesine 7.6.1976 gün ve esas 1976/3-karar 1976/3 sayılı içtihadı birleştirme kararı sarahatine göre mahkeme hükmü yasaya uygun olup özel daire bozma ilamına karşı vaki olan C.Başsavcılığı itirazı yerinde görülmüştür.
Bu itibarla C.Başsavcılığ itirazının kabulüne özel daire bozma ilamının kaldırılmasına ve mahalli mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
2 - Çoğunluğa karşı olan görüş ise; sanığı çoban olup dağda yaşamaya zorunlu ve altı çocuklu bir ev reisi bulunuşuna ahlaki temayüllerini de iyi gören mahkemenin TCK.nun 59. maddesini de uygulamasına rağmen tecil istemini red ederken yasadaki bir kaç terimi bir araya getirmesi Anayasının 135/son ve Usulün 32. maddesinde aranan gerekçe sayılamayacağından itirazın reddine karar verilmesi gerektiği yolundadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenle C. Başsavcılık itirazının kabulüne Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 15.4.1976 gün ve 1276/3187 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve Sincanlı Asliye Ceza Mahkemesi'nin 4.12.1975 gün ve 316/80 sayılı kararının ONANMASINA, depo parasının gelir yazılmasına 7.6.1976 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.