 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1976/105
K: 1976/128
T: 15.03.1976
DAVA: Görevli memuru yaralamaya teşebbüs ve hakaret etmekten sanık Ali'nin yapılan yargılaması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 10.9.1975 günlü hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince incelenerek 2.12.1975 gün ve 6333/6474 sayılı ilamiyle bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 28.12.1975 günlü son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığının hükmün onanması istemini bildiren 24.2.1976 güne ve 4/1499 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Görevli memuru yaralamaya teşebbüs ve hakaretten sanık Ali'nin TCK.nun 266/1, 59 ve 647 sayılı kanun 4 ve 6085 sayılı kanunun 60/E ve TCK.nun 456/4, 62, 271/1, 59 ve 6085 sayılı kanunun 60/E maddeleri gereğince toplam olarak 1430 lira 40 kuruş ağır para cezasiyle mahkumiyetine ve 22 gün süre ile ehliyatnamenin geri alınmasına ilişkin hükmü özel daire : ..... sanığın mahkum edildiği cürümlerden dolayı 6085 sayılı kanunun 60/E maddesinin bir defa uygulaması gerekirken her cürüm için ayrı ayrı ehliyetnamenin geri alınmasını, yasaya aykırı bularak bozmuş, mahkeme ise bazı gerekçelerle evvelki kararında direnmiştir.
1 - Mahkemenin sonuç olarak 6085 sayılı kanunun 60/E maddesine nazaran sanığın ehliyetnamesinin 22 gün geri alınmasını takdir ile bunun 15 gününü yaptığı görevden dolayı memura hakaretten ve yedi gününün de aynı nedenle memura müessir fiilden verdiğini açıklamasına esasen özel kanun gereği ile verilmiş tamamlayıcı bir esas niteliğinde bulunan "ehliyetnamenin muvakkaten geri alınmasının" TCK.nun 76. maddesine göre her ceza için ayrı ayrı uygulanmasının gerekmesine ve 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 60/E maddesi açıklığı ve ileri sürdüğü gerekçelere göre mahkemenin uygulamasında yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır.
Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının reddi ile direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir.
2 - Çoğunluğa karşı olan görüş ise, Özel yasaya göre ehliyetin geri alınmasının bir ceza olmayıp "tedbir" niteliğinde bulunmasına, uygulamaların da bu yolda olmasına, her suç için ayrı ayrı tedbire karar verme ise özellikle tedbirin amacına aykırı düşmesine göre hükmün yukarıda açıklanan özel daire kararı doğrultusunda bozulmasına karar verilmesi gerektiği yolundadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenle tebliğnamedeki istek gibi direnme hükmünün onanmasına depo parasının gelir yazılmasına 15.3.1976 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.