 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1976/8589
K: 1976/12169
T: 19.04.1976
DAVA : Davacı, verilmesi gereken süt veya yoğurt bedelinin verilmediğinden bahisle davalı idareden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi çinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara ve kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davalı, davacının zehirli gaz, asitli, kurşunlu veya mümasil işlerde ve zehirlenmeye maruz atölyelerde çalışmadığını fiilen başka işlerde ve açık havada çalıştığını savunmuştur.
Bu savunma üzerinde gereği gibi durulup araştırma yapılmadan noksan inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda yazılı 2. bentte gösterilen sebepten davalı yararına BOZULMASINA oybirliğiyle, bozma sebebinde oyçokluğuyla 19.4.1976 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı vekili S/S talimatının 136 ve Ges-İş Sendikası ile davalı idare arasında yapılan 1 v 2. dönem toplu iş sözleşmelerinde zehirli gaz kurşunlu, asitli ve bunlara mümasil işlerle uğraşan işçilere doktorca uygn görülecek miktarda süt veya yoğurt verilmesi öngörüldüğü ve verildiği halde 969 tarihinde kesildiğinden bahisle bunun bedelinin ödetilmesini istemiştir.
Davalı vekili ise gerçekten 1 ve 2. dönem sözleşmelerde zehirli gaz, kurşunlu, asitli ve bunlara mümasil işlerle uğraşanlara doktorca uygun görülecek miktarda süt ve yoğurt verileceği kabul edildiğinden 969 senesi bir kısım aylarında da verildikten sonra yeni toplu iş sözleşmelerinde böyle bir hüküm yer almadığından bu maddelerin zehirlenmeyi önlemediği doktor raporu ile tesbiti üzerine sonraki sözleşmelerde sadece sözü geçen işlerle uğraşanlarla bu tesirlere maruz kalanlara zehirlenmeyi önleyici maddelerin verileceği mukavele edildiğinden verilmemeye başlandığı, böylece eski sözleşme hükmünün tarafların açıkça değiştirdiklerini ve süt yoğurt verilmesini kaldırdıklarını ve esasen davacının pozisyonunun ve fiilen yaptığı işin böyle bir şeyi gerektirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Gerçekten 1 ve 2. dönem toplu iş sözleşmelerinde zehirli gaz, kurşunlu, asitli ve mümasil işlerde veya bu atölyelerde çalışanlara doktor tavsiyesine göre süt veya yoğurt verileceğine dair hüküm açıkca kaldırılarak yerine bu işlerde çalışanlarla bunlara maruz kalanlara zehirlenmeyi önleyici maddeler verilmesi kabul edilmiştir.
Artık bu durumda 3. ve 4. dönem toplu iş sözleşmelerinin 7. maddelerindeki işçi lehine yerleşmiş iş şartlarının değiştirilemeyeceği hükmüne dayanarak eski sözleşmedeki süt veya yoğurt verileceğine dair hükmün yürüyeceğinden ve değişmediğinden söz edilemez. Çünki, eski toplu iş sözleşmelerinde süt veya yoğurt zehirlenmeyi önlemek için verilmesi öngörülmüştür. Hatta bu hükmün sonunda verilen süt veya yoğurdun mutlaka işyerinde istihlak edilmesi aksi halde bedelinin para olarak ödenmiyeceği belirtilmiştir.
Nafıa Bakanlığına bağlı işyerinde uygğulanacağı açıkca yazılı olan dava dilekçesinde bahsedilen yönetmelikte de süt, yoğurt verilemediği zaman yerine zehirlenmeyi önleyici ilaç verilmesi önerilmiştir.
Ama sonradan süt veya yoğurdun zehirlenmeyi önlemediği sadece vücudun mukavemetini artırdığı tıbben tesbit edilence sözleşmedeki süt veya yoğurt verileceğine dair hüküm açık bir irade ile değiştirilerek yerine zehirlenmeyi önleyici maddeler verilmesi hükmü getirilmiştir.
Amaç zehirlenmeyi önlemek olduğuna göre yeni sözleşme hükmü karşısında eski sözleşme hükmünün çok daha işçi lehine olduğu da söylenemez. Bu nedenlerle kararın bu sebepten de bozulması oyundayım.