 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1976/8398
K: 1976/14757
T: 08.06.1976
- FAZLA ÇALIŞMA PARASI (GEMİ ADAMI, İŞ SÜRESİ)
ÖZET: Gerek seyir halinde gerekse limanda iş başında çalışmadan veya vardiya tutmadan sadece gemi içinde geçen süre iş süresinden sayılamaz.
Senelerce hergün 16 saatten fazla çalışma insanın doğal ve fizyolojik gereksinme (ihtiyaç), güç ve sağlık kurallarıyla bağdaşmaz.
(854 s. Deniz İş K m. 26/2)
Davacı, davalı idarenin nakliyat şubesinde gemi adamı olarak çalıştığından söz ederek talep tarihinden geriye doğru 5 senelik süre içinde normal günlerde ve hafta tatillerinde yaptığı fazla çalışma parasını istemiştir.
Davalı hak istenen süre içinde davacıya 8 saatlik normal çalışma ücretinden, ayrıca 8 saatlik fazla çalışma parası ödendiğini ve bunu senelerce hiçbir ihtirazi kayıt dermeyan etmeden aldığını, mahkemenin kabulü vechile günde devamlı 18 saat çalışmanın insan tabiatına aykırı düşeceğini kaldı ki Deniz İş Kanununun 26/2 inci maddesine göre gemi adamı için iş süresi işbaşında çalıştığı veya vardiya tuttuğu süre olduğunu, gerek seyir halinde ve gerekse limanda gemide kaldığı sürenin iş süresi dolayısiyle fazla çalışma sayılmayacağını ve kaptan raporlarında ve günlük devam cetvellerinde davacının çalıştığı saatlerin gösterildiğini bunun hiçbir zaman 16 saati geçmediğini savunmuştur. Mahkeme bilirkişi raporuna dayanarak günde 10 saat fazla çalışma yapıldığını kabul etmiştir.
1 - Gerçekten Deniz İş Kanununun 26/2 inci maddesine göre iş süresi gemi adamının işbaşında çalıştığı veya vardiya tuttuğu süre olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre, gerek seyir halinde gerekse limanda işbaşında çalışmadan veya vardiya tutmada sadece gemi içinde geçen sürenin iş süresinden sayılması mümkün değildir.
2- Senelerce hergün 16 saatten fazla çalışma insanın doğal ve fizyolojik ihtiyaç, güç ve sağlık kurallarıyla de bağdaşmaz.
3- Diğer taraftan davalı idarenin davacıya 8 saatlik normal esasinin üstünde ayrıca 8 saatlik fazla çalışma parası ödediği ve bunun ihtirazi kayıtsız alındığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı artık bu süreler için daha fazla mesai yapıldığını iddia ile fazla çalışma parası isteyemez.
Bu sebeblerle davanın reddi gerekirken aksi düşünce ile isteğin kısmen hüküm altına alınması bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeblerden davalı yararına (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 8.6.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.