 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1976/5523
K: 1976/10368
T: 25.03.1976
DAVA : H.Y.U. Kanununun 152. maddesinde muhakeme celsesinin sonunda zabıtnamenin muhakemede hazır bulunan hakim ile zabıt katibi tarafından bizzat imzalanması öngörülmüştür.
Mühür veya teksir makinası gibi bir aletle ve bilhassa karekteri belirgin olmayan çoğaltılmış bir imza şekli vusuku muhil ve usule aykırıdır.
2 - Davacı, ordino kesilmeyerek sefere gönderilmediği haftalarında Deniz - İş Kanununun 42 ve İş Kanununun 62/C maddesine göre çalışılmış gibi sayılarak çalışılmayan hafta tatili ücretlerinin ödetilmesini istemiştir.
Davacının, çalışılmayan hafta tatil ücreti istediği haftanın tatilden örceki günlerinde ve hatta haftalarda sefer ordinosu kesilmeyerek çalışmadığı taraflar arasında ihtilaflı değildir.
Diğer taraftan 931 ve 1475 sayılı İş Kanunlarının 5/1 maddesi deniz taşıma işlerinde çalışanları İş Kanununu uygulama alanı dışında bıraktığı da ortadadır.
Ancak 854 Sayılı Deniz İş Kanununun 42/1. maddesi haftanın tatilden +nceki günlerinde sürekli olarak çalışmış bulunan gemi adamlarına çalışılmayan hafta tatili için bir iş karşılığı olmaksızın ve ücret ödeme şekillerine bakılmaksızın bir gündelik tutarında ücret ödeneceğini kabul etmiştir.
Aynı maddenin 2,3,4,5. fıkralarında da tatilden önceki günlerde hangi hallerin çalışılmış gibi sayılacağı sınırlı bir şekilde belirtilmiştir.
bunlardan 3. fıkrada zorlayıcı ve ekonomik sebep olmadan gemideki çalışmaların haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi çalışılmış gibi sayılmış, 4. fıkrada da gemideki işin bir haftadan fazla süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığı zaman bu süreye rastlayan hafta tatil ücretinin ne miktar ödeneceğini hükme bağlanmıştır.
Davalı, taraf, sefere çıkacak gemi bulunmadığından davacıya sefer ordinosu kesilmediğini ve sefere gönderilmediğini savunmuştur. Bu husus araştırılıp subutu halinde yukarda yazılı kanuni kurallara uygunluğu üzerinde gereği gibi durulmadan ekonomik ve zorlayıcı sebeplerin işverenin elinde ve ihtiyarında olmayan sebepler olacağı düşüncesinden hareketle hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepten davalı yararına BOZULMASINA 25.3.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.