 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1976/7793
K: 1976/10012
T: 09.07.1976
- GÖREV (TARIM REFORMUNDAN DOĞAN UYUŞMAZLIK)
ÖZET: Reform bölgesinde reformla ilgili sulama tesislerinin yapılması ve proje uygulaması nedeni ile doğan zararın ödetilmesi istemine ilişkin davaların görülmesi o yerdeki Tapulama Mahkemesinin görevine girer.
(1757 s. TTRef. K m. 161, 164)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen Toprak ve Tarım Reformu bölgesinde bulunması nedeni ile 1757 sayılı kanunun 214. maddesi uyarınca Yargıtay'ca öncelikle incelenmesi gereken hükme ilişkin temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Tetkik hakiminin açıklaması dinlendi ve gereği görüşüldü:
Davacılar (H) ve (M) nin davalı Devlet Sular İdaresi ve Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı aleyhine Tapulama Mahkemesine açtıkları tazminat davası mahkemece görev yönünden red edilmiştir. Hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu kanununun 164. maddesi hükmünce Toprak ve Tarım Reformu Bölgelerinde bu kanunun ve ilgili diğer kanunların uygulanmasından doğan adli ve idari yargıya ilişkin her türlü uyuşmazlıkların o bölgede faaliyette bulunan tapulama mahkemelerinde çözümleneceği hükmü yer almıştır. Her türlü uyuşmazlık değimi ilgili kanunun uygulanması sonucu meydana gelen zararın tazmini isteklerini de kapsar. Olayda Reform bölgesinde Reformla ilgili olarak Sulama tesislerinin yapılması ve proje uygulaması dolayısıyla zarar ziyan meydana getirildiği ileri sürülmektedir. Proje uygulaması nedeni ile meydana getirilen zarar ziyan idari tasarruf sonucu oluşturulduğu için esas itibari ile görevli yargı yeri Danıştay'dır. Ancak, aynı kanunun 164. maddesi hükmünce idari nitelikteki davalar da Reform mahkemesi olan o yerdeki Tapulama Mahkemesinin görevine dahil edilmiştir. 938 o halde mahkemece görevin genel mahkemeye ait olmadığı gözönünde tutularak 1757 sayılı kanunun 161. ve onu izleyen maddeleri hükümleri çerçevesinde uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği düşünülmedi. Bu itibarla yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), davanın değeri gözönünde tutularak 1757 sayılı kanunun 179. maddesinin 1. fıkrasına göre harç alınmasına mahal olmadığına 9.7.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.