 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1976/6133
K: 1976/9122
T: 14.06.1976
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca inclenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 118 parsel sayılı 7680 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mal miras yoluyla geçen ve kazandırıcı zaman aşımına ulaşan zilledliğe ve vergi kaydına dayanılarak İzzet mirascıları Şaziye ve Naile acdlarına tesbit olunmuştur. Tapulama komisyonunca orman idaresinin itirazı kabul edilmiş, tesbitinin iptaline taşınmazın orman vasıfı ile tesbitine ve tescil dışı bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı Şaziye nizalı parselin ceddinden geldiğini, orman ile ilgisi bulunmadığını ileri sürerek bu davayı açmıştır. Mahkemece davacının itiraz etmemiş ve dava açmamış sayılmasına dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmaz İzzet'in 1968'de ölümü ile mirasçısı olan Naile ile Şaziye'ye kalmıştır. Bu yön nüfus kaytılarında belirtilmiştir. Mahkemece, davacı Şaziye'ye diğer iştirakçileri davaya katması ya da terekeye temsilci tayin ettirmesi için tebliğat yapılmış ve diğer mirascı Naile mahmeye gönderdiği dilekçeye bağlı olarak Yalova Noterliğince düzenlenmiş belgede kardeşi davac Zahide'yi temsilci olarak tayin ettiğini ve tereke üzerinde her türlü tasarrufa yetki verdiğini ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 62. maddesi hükmünce de yetkilendirdiğini açıklamıştır. O halde bu temsilci belgesi hem vekaletname hemde temsilcisi atama belgesi niteliğini taşımaktadır. Medeni Kanununun 581. maddesi mirasçıların temsilci atanmasında anlaşamaları halinde uygulanır ve böyle bir durumda temsilcinin mahkeme tarafından atanmasını hüküm altına almıştır. Ancak mirasçılar temsilci tanınmasında anlaştıklarında mahkemenin buna müdahalesi söz konusu olamaz. Bu itibarla davacı Zahide temsilci atanmayı kabul etmediğini ve reddettiğini ve reddettiğini bildirmediği cihetle mahkemeye biraz edilen belge temsilci belgesi olarak kabul edilmek gerekir. Kaldı ki, bu belge aynı zamanda Tapulama Kanununun 56. maddesi hükmüne uygun bir vekaletname niteliğini de taşımaktadır. Mahkemece bu yönler gözönünde tutulmaksızın terekeye temsilci atanmadığı gerekçesi ile davacı Şaziye'nin itiraz etmemiş sayılmasına kararverilmiş olması isabetsiz temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve sair yönlerin şimdilik incelenmemesine ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 14.6.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.