 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1976/44
K: 1976/11253
T: 30.09.1976
ÖZET: Her iki tapu kaydı çekişmeli parsele uyuyor ise doğru temele dayanan kayda değer verilmeli, her iki kayıtda doğru temele dayanıyorsa, önceki günlü olan gözönünde bulundurulmalıdır.
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Tetkik Hakiminin açıklaması dinlendi. Gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 1792 parsel sayılı 23.125 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz davacı (Z) adına tesbit edilmiştir. davalı (N) ve (F) nin tapu kaydına dayanan itirazı tapulama komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Davacı tapu kaydına, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar tapu kaydına dayanmışlardır. Mahkemece, inandırıcı bir gerekçe ileri sürülmeden davanın reddine ve komisyon kararında belirtildiği biçimde nizalı parselin ikiye paylaştırılması suretiyle bir kısmının davacı ve diğer kısmının davalı adına tesciline karar verilmiştir. Bu yolda hüküm tesis edilebilmesi için, 1935 yılında tapu komisyonu kararı ile oluşan tapu kaydının bir sınırının 1932 tarihinde tesis olunan tapu kaydı maliklerini göstermesi gerekir. Oysa tapu kayıtları yekdiğerini sınır göstermemektedir. Bu durumda nizalı parselin ikiye bölünerek davacı ve davalı taraf adına tesciline karar verilmesi dayanaktan yoksun kalmaktadır. Her iki tapu kaydının nizalı parsele ait olduğunun kabulü halinde ise, doğru temele dayanan kayda değer verilmesi ve her iki kayıt doğru temele dayandığı takdirde, önceki gönlü olanın gözönünde bulundurulması genel kuraldır. Mahkemece, bu genel kural dahi gözönünde tutulmamıştır. Bu itibarla uzman bilirkişinin raporunda tapulu olduğu kabul edilen komşu, 1790, 1793 ve 1794 revizyon gören tapu kayıtları getirtilmeli, yerini iyi bilen yaşlı ve 1691 1 tarafsız bilirkişiler aracılığıyla bu kayıtlar mahalline uygulanmalı ve nizalı parselin ne suretle sınır gösterdiği saptanmalı ve buna göre tarafların dayandıkları tapu kayıtları da gözönünde bulundurulmak suretiyle salim bir sonuca varılmalıdır. Eksik araştırma ve uygulama ve uzman bilirkişinin yeterli olmayan düşüncesine değer verilerek genel kurallara aykırı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ve davacının temyiz itirazı bu itibarla yerinde olduğu dan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 30.9.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.