 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1976/1197
K: 1976/12517
T: 01.01.1976
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargtıy'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 368 parsel sayılı 32600 m2 yüzölçümündeki taşınmaz satış senedinin kapsamında kaldığı belrtilmiş ve asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye mahkemesinde görülmekte olan ve davacı Emine tarafından Hatice aleyhine açılmış bulunan müdahalenin önlenmesi davası tapulama mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece davanın reddine nizalı 368 parsel sayılı taşınmazın Hatice tarafından Yaşar'a satıldığından Yaşar adına tapuya tesciline kara verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Emine kocası Mehmet'den kalan miras hakkına dayanmaktadır. Mehmet, 1.1.1956 yılında ölmüş olup terekesi iştirak halindedir. Davacıdan başka mirasçıları da vardır. İştirak halindeki paydaşlardan birisinin iştirake konu olan taşınmaza üçüncü kişilerin el atmalarını önlenmesini dava etme hakkı bu tür davaların iştiraki koruyucu niteliği bakımından vardır. Ancak hakkın tesbiti ve o hakka göre tapulamanın yapılmasını amaç güden tapulama davaları iştirakçilerden bir bölümü tarafından açılması mümkün değildir. Mahkemece bu yön gözönünde tutularak diğer mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması ya da terekeye bir temsilci atanması için süre tanınarak davanın temsilci eliyle yürütülmesi gerekirken bu yönden zuhul olunması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. meddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 1.1.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.