 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1976/11879
K: 1976/12604
T: 04.11.1976
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, tetkik hakiminin açıklaması dinlendi, gereği görüşüldü :
KARAR : Tapulama sırasında 1204 parsel sayılı 92600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz çalılık yerlerden bulunması nedeniyle davalı hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı tapulama komisyonu tarafından red edilen davacı (İ) ile eşi (A) dava açmışlardır. Mahkemece davacı (İ) davasının sıfat noktasından davacı (A) dava açmıştır. Mahkemece davacı (İ) davasının sıfat noktasından davacı (A) nın davasının da görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar (İ) ve (A) tarafından temyiz edilmiştir.
Tapulama tesbitin itiraz eden (İ) taşınmazın tapulu yeri olduğunu ileri sürmüştür. Tapulama komisyonun itirazı red etmesi üzerine eşi (A) ile birlikte vekili tarafından dava açılmıştır. burada (İ) taşınmazın eşyanın tapuda kayıtlı yeri olduğunu açıklamış ve diğer davacı da nizalı taşınmazın tapu kapsamında bulunduğun ileri sürmüştür. Bu durumda davacı (İ) nin davada nitelik (sıfat ) sahibi olup olmadığı daha açık bir anlatımla davada başarı elde edebilmesi için hak sahibi olup olmadığı söz konusudur. Davada nitelik (sıfat) davanın şartlarından değildir. Davad nitelik (sıfatı) bulunmaması hali davanın esastan incelenmesi engellemez. İnceleme sonunda davad nitelik bulunmadığı anlaşılırsa davanın esastan reddi gerekir. O halde olayda (İ) nin davad niteliği (sıfatı) var olmadğı kabul edilebilir. Ancak bu durumda mahkemenin davanın esasına girmesi zorunlu olur. Mahkemenin davayı essatan incelenmesi gerektiği hallerde ise tapulama kanunun 48/c maddesi hükmünce davaya katılma mümkündür. Olayda (İ) nin açtığı dava dilekçesiyle (A) dahi birlikte davacı olduğuna göre (A) nın tapulama kanunun 48/c maddesi hükmünce davaya katıldığının kabulü gerekir. Dava dilekçesi ile katılma dilekçesini aynı zamanda ya da birlikte verilmiş olması katılmayı engelleyen bir neden sayılamaz. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak işin esasının incelenmesi gerekir iken görevsizlik kararı verilmiş olması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hüküm BOZULMASINA ve 766 sayıl tapulama kanunun 73. maddese uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 4.11.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.