 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1976/2835
K: 1976/3533
T: 03.06.1976
DAVA : (K)ye yazdığı mektupla hayatı hakkında büyük bir zararla korkutarak para vermeye icbar etmek suretiyle gasptan sanık ve tutuklu (C) hakkında yapılan duruşma sonunda: Suçu usulen sabit olduğundan T.C.K.nun 498, 59, 525. maddelerine tevfikan ve neticeden 12 sene 6 ay ağır hapsine ve cezası kadar genel güvenlik gözetimi altında bulundurulmasına ve hakkında 31. ve 33. maddelerinin tatbikine dair (İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 9.3.1976 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık vekili tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı Yüksek Makamından onama isteyen 20.4.1976 tarihli tebliğname ile 26.4.1976 gününde daireye gönderilmekle dosya incelendi gereği görüşüldü:
KARAR : Sanığın varlıklı olarak tanıdığı mağdura hitaben daktilo ile yazdığı mektupta; "Ben gölge kiralık bir adamım, şehrin her yerinde gözüm ve kulağım vardır. Yakın çevreden iki dostun senin ölmeni istiyorlar. Bunu temin etmem için bana ellibin lira veriyorlar. Eğer yaşamak istiyorsan ve de ölümünü isteyen dostlarının isimlerini öğrenmek istiyorsan yüzbin lira nakdi ödeyeceksin, karşılığında iki dostunun isimleri elinde olacak. Yüzbin lira nakdi olacağı 8.8.1975 günü saat 15 de çiçek pasajına getir, orada bir adamım seni bekleyecek, elinde siyah bir çanta ve iki karanfil olacak, ona vereceksin, teklifim işine gelmiyorsa seni öldermek beni o kadar üzmez" demek suretiyle ölümle tehdit ederek para vermeye zorlamış üzerine korku ve telaşa kapılan mağdurun polis karakoluna müracaatla şikayetçi olduğu, karakolca alınan tedbir dairesinde mektupla bildirilen saatte olay mahalline gelindiği, mağdurun önceden hazırlanan ve içinde 500 lira bulunan paketi orada kendisini bekleyen sanığa verdiği sırada polis memurları tarafından yakalandığı ve şu suretle sanığın mağduru ölümle tehdit ederek para vermeye mecbur ettiği sanığın safahattaki açık ikrarı, iddia ve suçun tesbitine dair tutanaklarla memurların bu tutanakları doğrulayan ifadeleri gibi olumlu delillere dayanılarak suçun sübutu kabul, olayın niteliğinde ve soruşturmanın sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin kılınmış, savunmalar inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve Hakimler Kurulunun bu yolda tecelli eden kanaat ve takdiri ile yapılan uygulamada tenkit edilen husus dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık vekillerinin, mektubun mağdur üzerinde ciddi bir korku tevlit etmemesi nedeniyle uygulanan maddede yazılı suçun oluşmadığına, istinilen para sanığın eline geçmemiş olduğundan suçun teşebbüs derecesinde kaldığına ve olayın T.C.K.nun 188. veya 191. maddelerine uygun tehdit suçunu teşkil edebileceğine dair olan temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki savunmalarına gelince: Suç mal aleyhine işlenmiş olup bu gibi olaylarda T.C.K.nun 188. ve 191. maddelerinin uygulama yeri mevcut değildir. Sanık mağdur tarafından verilen parayı aldıktan sonra yakalandığı yukarıda açıklanan delillerle anlaşıldığı gibi uygulanan maddede de yazılı suçun oluşması için mağdurun para vermeye mecbur edilmesi mektupta yazılı sözler muhatabı korkutacak nitelikte olup mağdur karakola başvurmakla da duyduğu korkuyu gidermeye ve güven sağlamaya çalıştığını göstermektedir.
SONUÇ : Bu nedenlerle sanık vekillerinin temyiz itirazları ve savunmaları geçerli bulunmadığında reddiyle hükmün tebliğname uyarınca ONANMASINA, depo parasının gelir kaydına dair 3.6.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.