 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1976/1117
K: 1976/1121
T: 17.02.1976
DAVA : Müdahalesi men edilen yere tekrar tecavüz etmek suretiyle 5917 sayılı kanuna muhalefetten sanık Halil hakkında yapılan duruşma sonunda : Adı geçen kanunun 7/1 ve 647 sayılı kanunun 4. maddelerine tevfikan binikiyüz lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine ve yüz lira vekalet ücretinin sanıktan alınarak müşteki vekiline verilmesine dair Sındırgı sulh Ceza Mahkemesi'nden verilen 19.12.1975 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığı yüksek makamından bozma isteyen 6.2.1976 tarihli tebliğname ile 9.2.1976 gününde daireye gönderilmekle okunarak gereği düşünülüp görüşüldü :
KARAR : 1 - Sanığın müştekinin zilliyetliğinde bulunduğu tesbit edilen yerden müştekinin yararlanmasına engel olduğundan Kaymakamlıkca ittihaz olunan 25.8.1975 tarih ve 79 sayılı karar ile dava konusu yere müdahalesi önlenmiş ve bu karar 2.9.1975 tarihli infaz tutanağında müştekinin yararlanmasına engel olan duvarın yıkılması sanığa ihtar edildi şeklinde yerine getirilmiş olduğu incelenen tutanak münderecatından anlaşılmıştır. 5917 sayılı yasanın 1. maddesi tecavüz ve müdahalenin Kaymakamlıkça def'i ve gayrimenkulün zilliyetine teslimini öngörmüştür. Yasada tecavüze konu el atma tesis eserlerinin sanık tarafından ortadan kaldırılmasını zorunlu kılan bir hüküm yoktur. Olayda sanığın yaptığı duvar infaz sırasında yıktırılmamıştır.
Şikayetçi Halil 3.11.1975 tarihli ifadesinde sanığı duvarı kaldırmadığından ötürü şikayet etmiş bulunmaktadır. Duvar daha önce kaldırılmamış olmasına göre eski hali ile muhafaza edilmesinin sanığı ne surette sorumlu kıldığı eylemin 5917 sayılı yasanın 7. maddesine aykırılık suçunu teşkil ettiği karar yerinde açıklanmıştır.
2 - Kabul bakımından müştekinin usulen müdahalesine karar verilmediği halde vekili için vekalet ücreti hükmedilmesi,
Yasaya aykırı sanığın hükmün bozulmasına yönelttiği temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüştür.
Yukarıdaki açıklamalara göre sanık hakkındaki hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, depo parasının geri verilmesine 17.2.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.