 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E:1976/783
K:1976/2763
T:08.03.1976
* ÖZET:Bir bölümü kamulaştırılan taşınmaz malın geriye kalan bölümünden yararlanma olanağı yoksa, mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde yazılı başvurması üzerine o bölümün de kamulaştırılması zorunludur.
(6830 s. İstimlak K. m. 12/son)
Salih ve arkadaşları ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı vekili avukat A. A... arasındaki kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer düşüklüğü olduğundan mecburi kamulaştırmaya tabi tutulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili İ. Necati Ö... tarafından süresi içinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kamulaştırmada arta kalan kısımdan istifade kabil olmayacağı cihetle bu kısmın da vergi değeri gözönünde tutularak kamulaştırılması talebinden ibarettir.
Davacı mal sahipleri kamulaştırma işleminin kendilerine tebliği üzerine bir aylık süre içinde idareye müracaat edip bakiye kısmında kamulaştırılmasını istemişler idare ise kamulaştırmadan arta kalan kısmın imar planında yola ayrılmış bulunduğundan kamulaştırılamayacağım beyanla mal sahiplerinin bu isteklerini reddetmiştir.
6830 sayılı kanunun 12. maddesinin son fıkrası hükmü mutlak olup, bakiye kalan kısımdan istifade kabil olmayan hallerde sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde yazılı müracaatı üzerine o kısımın da kamulaştırılması mecburidir. Sözü geçen maddeye ait muvakkat encümen mazbatasında belirtildiği üzere mahkemece yapılacak iş bakiyeden faydalanmak mümkün olup olmadığının tesbitinden ibarettir. Bu nedenlerle mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava konusu yerden faydalanmak mümkün olup olmadığının tesbiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı idarenin yerinde olmayan savunmasına dayanılarak yazılı şekilde davanın reddi cihetine gidilmesi doğru bulunmamıştır.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 8.3.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.