 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1976/3690
K: 1976/3865
T: 07.12.1976
DAVA : (Ş.G.)yi meşru savunma şartları içerisinde öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık (D)nin yapılan yargılaması sonunda: TCK.nun 49 ve 6136 sayılı Yasa'nın 13. maddeleri gereğince silah taşımaktan bir sene hapis ve 500 lira ağır para cezası ile hükümlülüğüne ve öldürmekten hakkında ceza tayinine yer olmadığına ve diğer sanıklar (S.Ö.), (A.Ö.)yü ve (Ş.G.)yi öldürmekten izinsiz silah taşımaktan ve sanık (M.Ö.)nün adı geçen (Ş.G.)yi öldürmeğe teşebbüsten ve diğer sanıklar A.G., R.G. ve F.G. nin, H.Ö. yü öldürmeğe teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan beraatlerine ilişkin Düzce Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 26.4.1976 gün ve 102/28 sayılı hükmün müdahiller H.Ö. A.G. ve silah taşımadan maada kısmının Cumhuriyet Savcısı taraflarından Yargıtay'ca incelenmesi istenilmiş ve müdahiller şartını da yerine getirmiş olduklarından dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - Müdahillerin silah taşımadan verilen hükmü temyize yetkileri olmadığından dilekçelerinin bu suç bakımından reddiyle, diğer temyizlere göre inceleme yapılmasına sanık D nin hükmü temyiz etmediğinden Cumhuriyet Savcısı'nın temyizi de silahtan verilen hükmü kapsamadığından tebliğnamenin 3 nolu bendindeki bozma düşüncesinin cevapsız bırakılmasına,
2 - Her iki tarafın elde etmek istediği toprak parçası, olaydan 4 sene kadar önce sanık D tarafından satın alınması nedeniyle G soyadlı sanıklar ve maktül Ş ile Ö soyadlı sanıklar arasında bir düşmanlık başlamıştır. O tarihten beri süregelen düşmanlık nedeniyle olay günü önce F.G. ile S.Ö. arasında oluşan kavgaya azsonra bütün sanıklarla maktül Ş ve mağdur - müdahil h de katılarak karşılıklı olarak birbirlerini taşa tutmuşlardır. Bu kavga sırasında iki taraftan sadece maktül Ş ile D de tabanca bulunduğu ve bu iki kişiden hangisinin önce başlattığı tesbit edilemiyecek surette karşılıklı tabanca atışları yapıldığı, bu atışlar sonunda D nin atışı ile Ş.G. nin vurulup öldüğü, D nin karısı olan müdahil H nin de karşı taraftan sadece maktül Ş ateş ettiği cihetle onun atışı ile hayati önemi haiz göğüs bölgesinden isabet alarak yaralandığı, ifadeleri dosyadaki ekspertiz raporunun ışığı altında değerlendirilen her iki tarafın iddia ve savunmalarından ve taraflara mensup şahitlerin açıklamalarından anlaşılmaktadır. Olay yerinde yapılan 16.6.1973 günlü keşif sonucu ile 18.3.1976 günlü olup olay yerinde bulunan 5 adet boş kovandan 7,65 mm. lik çaplı olanlarının teslim edilen C. 92116 sayılı tabancaya, 9 mm. lik çaplı kovanların da ayrı tek bir tabancaya ait olduğunu tesbit eden ekspertiz raporu ile de teyit edilmiş bulunmaktadır. Buna göre olayda kullanılan tabancalardan biri maktül Ş tarafından kullanılmış ve maktulün yaptığı atışla H yaralanmış, D nin yaptığı atışla da maktulün vurulup öldüğü kesin ve maddi nitelikteki delillerle sübuta ermiş bulunmaktadır.
Gerçi müdahil H karşı tarafta bulunan hemen bütün sanıkların kendisine tabanca ile ateş ettiğini iddia etmekte temyiz itirazlarında da bu iddialarını sürdürmekte ise de, yukarıda anılan keşif sonuçlarıyla ekspertiz raporlarına göre Ş nin ölümü nedeniyle müdahil H nin bu itirazlarına yer ve değer verilmesine olanak görülmemiştir.
Ö'ler tarafından sadece D nin, karşı yandan da maktulün tabanca kullandığı, D nin de olayda kullandığı tabancayı teslim etmediği, maktül Ş ye isabet eden kurşunun da vücudu terkettiği gerçeğinden hareketle D nin atışıyla Ş nin öldürüldüğü, maktulün atışı ile de H nin yaralandığının kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Her iki taraf birbirlerine taşlarla hücum ettiği sırada Ş ile D nin tabanca ile karşılıklı atışlarında hangisinin öncelik kazandığı kesin olarak tesbit edilemediğine ve olayda bu iki sanığı da aynı suretle yasal savunma halinde kabul edilmesinde de olanak görülmemesi gerekmektedir. Bu nedenle Ş nin ölümü ve H nin yaralanmasıyla sonuçlanan kavgada D nin TCK.nun madde 448, 51/2, D tarafından kavgaya karışan bu arada maktülün bulunduğu tarafa taş atan S.Ö. ile A.Ö. nün bu sırada av tüfeğiyle karşı tarafa ateş eden M.Ö. nün de TCK.nun madde 464/1, 51/2 ile H nin ağır surette yaralanmasıyla sonuçlanan kavga yönüyle de maktül Ş tarafından kavgaya dahil olan ve H ye doğru taş attığı anlaşılan R. G. F.G. ve A.G. nin de hangi tarafın önce taş ve tabanca atmaya başladığı saptanamadığı noktalarından hareketle TCK.nun madde 464/2 ve 51/2 ile cezalandırılması gerekirken oluşa ve delillere aykırı düşen bir gerekçe ile her iki tarafa mensup sanıkların beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, müdahiller ile Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları ve tebliğname bu bakımlardan yerinde görüldüğünden yukarıdaki açıklamalara göre, yerinde görülmeyen sair itirazların reddiyle sanıklar hakkındaki hükmün yukarıdaki nedenlerle BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine 7.12.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.