Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1976/9690
K: 1977/7016
T: 16.06.1977
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 100.000,- liranın davalılardan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Davacı; (G) adlı günlük siyası gazetenin 27.5.1975 günlü nüshasında kendisine yayın yolu ile hakaret edildiğini ve böylece kişisel haklarının halele uğratıldığını ileri sürerek davalı gazetenin sahibi (K) ile Genel Yayın Müdürü (T) aleyhine 200.000 - liralık tazminat davası açmıştır. Davalılardan (K) yazının kişisel hakları ihlal edici nitelikte olmadığını ve isteğin fahiş bulunduğunu; diğer davalı (T) ise 5680 sayılı Basın Yasası hükümlerince genel yayın müdürünün tazminatla sorumlu tutulamayacağını savunmuşlardır.
5680 sayılı Yasanın değişik 16. maddesi de mevkutelerde işlenen suçlarda kimlerin cezai yönden sorumlu tutulacağı ve 17. maddesinde de hukuki sorumluluğun kimlere ait olacağı açıklanmıştır. Anılan iki madde hükmünün birlikte incelenmesinden; basın yolu ile işlenen haksız eylemlerden doğacak maddi ve manevi zararlar Borçlar Yasasının genel hükümlerine göre mevkutelerde yazıyı yazan ya da resmi yapan kimse ile beraber bu mevkutenin ilgili sorumlu müdürünün ve sahibinin müteselsilen ödemekle yükümlü oldukları anlaşılmaktadır. Anılan yasa hükmüne göre genel yayın müdürünün ayrıca mevkutenin sorumlu müdürü olduğu belirtilmedikçe ve anlaşılmadıkça tazminatla sorumlu tutulmasına yasal olanak yoktur. Haksız eylemin işlendiği (G) Gazetesinin 7. sahifesinin sol üst kısmında, yazı işlerini tedvire memur olan müdürün adı açıklanmıştır. Yazı işleri müdürü olarak gösterilen (H) 5680 sayılı yasanın 5. maddesi hükmüne göre, gazetenin sorumlu müdürü olduğu anlaşılmaktadır. O halde sorumlu müdür varken genel yayın müdürü olan davalı (T) nin tazminatla sorumlu tutulması düşünülemeyeceğinden hüküm öncelikle bu yönden bozulmalıdır.
2 - Manevi zarar sorunu, zararın değerlendirilmesi ve giderilmesi yönlerinden özelliği ve büyük güçlükleri olan bir sorundur. Özellik ve güçlük, insanın manevi varlığına yapılan saldırıların tahriplerini ölçüye vurmaktaki ve manevi kayıtların telafi kabul etmek niteliğindedir. Paranın manevi zararları karşılamak üzere kullanılabilmesi, hiçbir zaman manevi kaybın geri getirip yerine koyduğu ya da manevi varlığın bir bölümünün onunla değiştirildiği (mübadele edildiği) anlamını taşımaz. Paranın bu alanda gördüğü iş, kişilik hakları ve yararları zedelenen kişinin duyduğu ağır manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatıp yatıştırmaktan; bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir savunma, bir ruhi tatmin aracı olmaktan ibarettir.
Esasen manevi tazminat ne bir ceza, ne de gerçek anlamda bir tazminattır. 22.6.1969 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde belirtildiği gibi, ceza değildir; çünkü, davacının yararı düşünülmeksizin sorumlu olana hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değildir. Mamalek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği için de, gerçek anlamda bir tazminat sayılamaz. Manevi tazminat, yukarıda da belirtildiği veçhile mağdurda veya zarara uğrayanda bir huzur hissi, bir tatmini duygusu doğurmalıdır. Manevi tazminata temel olan ana düşünce budur. Gerçi, manevi tazminatın ve bunun türüyle kapsamının takdiri tamamen hakime mevdu bir hakdır. Ancak ne var ki, takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluğundadır. Bu tek kural, Medeni Kanunun 4. maddesinde açıklık ve kesinlikle belirtilmiştir. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de, hukuk biliminden yararlanarak genel olarak Türk toplumunun sosyal, ekonomik ve morol yapısını, özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Çünkü takdir hakkı objektif esaslara dayandığı takdirde ancak kamu oyunda ve sosyal vicdanda hakettiği güven ve inancı yaratır. Onun içindir ki; takdir edilecek manevi tazminat miktarı felaketi ya da haksız eylemi özlenir hale getirecek oranda veya mağdur için zenginleşme aracı olacak tutarda olmamak, diğer bir değimle diğer tarafın müzayaka haline düşmesine, onun mahvına da meydan vermemek ve eylemle tazminat arasında makul ve muhik bir orantı bulunmak gerekir.
Mahkeme ise, manevi tazminatın bu özelliğini ve bundan başka yayının nitelik ve ağırlık derecesini, yayının yapıldığı mevkutenin tirajını, kapsamını ve dolayısıyla etkisini gözönünde tutmadan ve anılan konuları tartışmadan 100.000 lira gibi çok fahiş bir manevi tazminata hükmetmiştir ki, bu takdir, manevi tazminatın herşeyden önce bünyesine, amacına ve fonksiyonuna aykırı düşer. O halde anılan nedenlerle ve ılımlı bir tazminata hükmedilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
3 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmesine göre davalı (K)) nin sair temyiz itirazları ile davacının bütün temyiz itirazlarının reddi gerektir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1. bentte gösterilen nedenle davalı (T) yararına ve 2. bentte gösterilen nedenle de diğer davalı (K) yararına BOZULMASINA, davacının bütün ve davalı (K) nin 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine ve davalıların peşin harcın istek halinde geri verilmesine 16.6.1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini